Page 28 - ÇALGI EĞİTİMİ KLASİK | KEMENÇE 11
P. 28
OKUMA METN I
Atatürk'ün Müziğe Verdiği Önem
Müziğin önemini “Hayatta müzik gerekli değildir çünkü ha-
yat müziktir.” diye ifade eden Atatürk, müziği; ulusların kültürel
kimliğinin kazanılması, korunması, tanıtımı ve kuşaklara aktarıl-
masında önemli bir unsur olarak görüyordu.
Askerî ataşe olarak Sofya'da görevli bulunduğu dönemde
çok sesli müziğe ilgi duymaya başlayan Atatürk, klasik müzik
konserlerine ve operalara giderek bu müzik türlerini tanıma fır-
satı bulmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra da ülkemizde bu
müzik türlerinin sevilmesini ve müzik kültürümüzde yer almasını
sağlamak amacıyla yapılan çalışmalara önderlik eden Atatürk,
ülkemizde müziğin gelişmesi için bütün olanakları kullanmıştır.
Mustafa Kemal ATATÜRK Atatürk'ün; tiyatro, bale, edebiyat, heykeltıraşlık, mimari,
resim, müzik gibi sanat dallarıyla ve bunların icrasını gerçek-
leştiren sanatçılarla ilgilenmesi, onları desteklemesi sanatla çok yakın bir ilişki içinde olduğunun gös-
tergesidir. Atatürk; şarkı ve türküleri dinlemekten büyük zevk almış, zaman zaman okunan şarkılara
eşlik etmiş, halk oyunlarına katılmıştır. Bazı Rumeli türküleri onun sesinden notalara dökülmüş ve müzik
repertuvarımızda yer almıştır.
Sanatla ilgili düşüncelerini Türkiye Büyük Millet Meclisindeki konuşmalarında, Çankaya Köşkü'nde
sanatçılarla yaptığı sohbet ve tartışmalarda belirten ve “Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsi-
niz hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz fakat sanatkâr olamazsınız.” diyen Atatürk, şiir ve edebiyatın yanı
sıra müziğe büyük ilgi duymuştur.
Sanatta ve kültürde köklü bir geçmişe sahip olan Türk milletinin layık olduğu seviyeye ulaşması,
millî ve yerel duygularla harmanlanmış ifadelerin evrensel boyut kazanması, ulusal müziğimizin yalnız
ülke içinde değil uluslararası alanlarda da seslendirilebilir olması Atatürk'ün idealiydi.
Atatürk'ün 1934’te TBMM açılışında yaptığı konuşmada müziğe ait söylevleri sonucu Milli Eğitim
Bakanlığınca şu kararlar alınmıştır: Bütün okullarda çok sesli müzik uygulamasına yönelinmesi; halk
katlarında, opera, operet, konser, radyo ve plaklar aracılığıyla yeni beğeninin yaygınlaştırılması; beste-
cilerin ve usta çalgıcıların yetiştirilmesi ve devletçe korunması (Say, 1997:514).
Türk milletinin güçlü bir müzik potansiyeline sahip olduğunu bilen Atatürk; Türk müziği politikasının
sağlam temellere dayandırılması için temel ilkeleri tespit ederken bu müziğin layık olduğu biçimde çağ-
daş medeniyet kurallarına göre geliştirilmesini istemiş, Türk gençliğine ve sanatına yeni ufuklar açmıştır.
SAY Ahmet, Müzik Tarihi, Müzik Ansiklopedisi Yayınları, Ankara, 1995.
26