Page 36 - ÇALGI EĞİTİMİ | TAMBUR 11
P. 36

ŞARKI

                Divan edebiyatı nazım şekillerinden biri olan şarkı, belli bir üslup ve nağme yapısı içerisinde ve küçük
            usullerle bestelenmesi ile Türk mûsikisinde ortaya çıkan yeni bir formdur. Şarkılar en çok on zamanlıya
            kadar olan küçük usullerle bestelenmiş olup bu usullerin de en çok 8’lik mertebeleri tercih edilmiştir. Ancak
            9/4’lük ağır aksak kuralın dışında olup bu usulde bestelenmiş epeyce şarkı bulunmaktadır.
                Bir musiki kompozisyonu olarak şarkıyı kâr, beste, ağır ve yürük semai gibi büyük formlardan ayıran bir
            başka özellik ise şarkılarda terennümün olmamasıdır. Bazı şarkıların mısra başında, ortasında veya sonunda
            bir veya birkaç ölçülük “of, aman, canım, hey, ah” gibi terennümler bulunursa da bunlar mısranın manasını
            güçlendirme amacına dayanan ve büyük formlardaki gibi başlı başına bir bölüm teşkil etmeyen durumlardır.
                  Şarkılar  pek  çok  şekilde  kullanılmışsa  da  kompozisyonda  ana  kalıp  dörtlük  şeklinde  olmalıdır.
            Kantemiroğlu  şarkının  altı  veya  sekiz  beyitten  meydana  gelebileceğini,  sadece  sofyan  ve  devri  revân
            usulleriyle bestelenebileceğini söyledikten sonra şarkıların beyit esasına göre teşkil edildiğini belirtir. En
            basit şekliyle dört mısralı bir şarkının mısra isimleri ve beste şekli şöyledir: 1. mısra zemin adını alır ve
            şarkının makamında seyredilip sonunda o makamın güçlü perdesinde yarım karar yapılır. 2. mısra nakarattır.
            Yine aynı makamda gezinilir ve mısra sonunda makamın durak perdesinde tam kararla nihayete erer. 3.
            mısra miyan (meyan) adını alır, bu mısrada yakın veya uzak bir yahut birkaç makama geçilir. Bu mısra
            sonunda yine ilk makama dönüş köprüsü kurulur ya da 1. mısranın son bir iki nağmesi tekrar edilir. 4. mısra
            yine nakarattır ve 2. mısranın bestesiyle okunur. Mısra başında veya sonlarında diğer mısralara geçmek için
            bazen kısa, bazen nispeten daha uzun saz kısımları olabilir. Bunlara ara nağme adı verilir.


                                                        İLAHİ

                     Geleneksel Türk müziğinde en yaygın olarak kullanılan ve her makamda çeşitli usullerde bestelenen
            dinî müzik eseridir. Yapı bakımından müzikteki şarkı biçimine benzerler. İlahiler tasavvuf müziğinde en çok
            kullanılan dinî müzik eserleri oldukları için camilerde de çok okunmaktadır.
                  İlahilerde Allah’ın birliği, güç ve kudreti, Allah ve Peygamber sevgisi anlatılır.


                                                       NEFES
                  Bektaşi şairleri tarafından yazılmış ve Bektaşi tekkelerinde okunmak üzere çeşitli makamlarda 2/4, 3/4,
            4/4, 5/8, 6/8, 7/8 ve 8/8’lik gibi küçük usullerle bestelenmiş dinî müzik eserlerine nefes denir. Nefesler, Hz.
            Peygamber’in ve Hz. Ali’nin üstünlüklerini anlatan ve genellikle hece ölçüsüyle yazılan şiirlerin bestelenmiş

            biçimleridir. Makam ve usul bakımından ilahilere benzer.


















                                                                              Görsel 2.2: Tambur  Arka Yüzü



                                                          35
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41