Page 50 - THM TEORİ VE UYGULAMASI (ORTAK-TSM ) 11
P. 50

TÜRKÜ


                                                  2. ÜNİTE



                                                   TÜRKÜ



                        HAZIRLIK ÇALIŞMALARI


                       Türk halk edebiyatı ve Türk halk müziğinde karşımıza çıkan “türkü” kavramı
                       hakkında bildiklerinizi paylaşınız.
                       Türküler yapılarına ve konularına göre incelendiğinde sizce nasıl sınırlan-
                       dırılmalıdır?



                  2.1. TÜRKÜNÜN TANIMI, ÖZELLİKLERİ VE TÜRLERİ



                 2.1.1. Türkü Kavramı


                   Türk kültürünün ortaya çıkıp gelişmesi sürecinde oluşturulan ezgiler ve  sözler, kendini ifade ettiği en
               eski varlık alanlarından birisidir. Türkü, Türk müziğinde kendi içinde sistematik bir bütünlüğe sahip ezgilerin
               oluşturduğu müzikal bir formdur ve Türk halk şiiri türlerinin de en eski ve yaygın örneklerindendir.
                   Sözlü kültür ortamında geleneksel ezgilerle söylenen her nazım parçası “türkü” diye adlandırılır. Türkü
               kendi başına bağımsız bir nazım şekli değildir. Kendi başına bağımsız  nazım türü olan mâni ve koşma da
               ezgilendirildiğinde türkü olur. Bu özellikleri nedeniyle, Türk halk edebiyatının en yaygın icra edilen türlerinin
               başında türküler gelmektedir.
                   Türküler iki kaynaktan beslenirler. Birincisi, ilk söyleyenleri (yakıcıları) bilinmeyen ve “asıl türküler” de
               denen “anonim” türkülerdir. Hiç şüphesiz bu türkülerin bir ilk söyleyeni vardır ancak ya adını türküye koyma-
               mıştır ya da zamanla bu ad unutulmuş ve türkü anonimleşerek topluma mal olmuştur. İkincisi ise yaratıcıları
               belli olan türkülerdir. Bu türkülerde âşık veya bilinen bir kişinin yarattığı eser, türkü hâline dönüşür. Bu eser
               de yaratıcısının adı olsun veya olmasın halk arasında türkü olarak kabul edilir.
                   Günümüzde gerek teknolojik araçların gerekse telif haklarının yaygınlık kazanması sonucunda, yeni
               yaratılan eserlerin kime ait olduğu bilinmektedir. Bu nedenle bir kavram olarak “anonimlik”ten bahsedeme-
               yiz. Türkülerin yaygınlaşma süreci de bu gelişme sonucunda eskiye oranla hız kazanmıştır.
                   Elçin’e göre türküler (1986:195-196); sözlü ve yazılı edebiyatımızda atasözleri, masallar, bilmeceler ve
               m niler gibi yaygın ürünlerdir.  u ürünlere  oğu ve Kuzey Türkleri ayni kökten gelen  yır  veya  cır  adını
               vermişlerdir. Batı Türkleri, Türk kelimesinden doğan ve Türklere mahsus ezgi manasına gelen “türkü’’yü
               kullanmaktadırlar. Türküleri yaratanlara da genellikle “türkü yakıcıları” adı verilmektedir (Görsel.  .1).
























                                               Görsel  .1:   rk  yak   s    ayri  e



         48
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55