Page 55 - ÇALGI EĞİTİMİ GİTAR 12
P. 55
4.2. Barok Dönem Müziği (1600 - 1750)
Müzik tarihinde 1600’lü yıllara gelindiğinde abartı ve
süslemenin hâkim olduğu, günümüz müzik kurallarından
birçoğunun temellerinin atıldığı, müziğin kilisenin etkisin-
den bir adım daha uzaklaştığı yeni bir dönem başlamıştır.
19. yüzyıl müzik eleştirmenleri, müzikal anlatımını abartılı
buldukları bu döneme, Portekizce kökenli olan ve “çarpık
inci” anlamına gelen “barocco” (barok) adını vermişler-
dir. Barok Dönemi’nin, Johann Sebastian Bach’ın ölüm
yılı olan 1750 yılında sona erdiği kabul edilir. (Görsel 4.16)
Dönemin müzikal gelişmeleri şu şekilde özetlenebilir:
• Majör-minör tonların yaygın kullanımına bu dönemde
geçilmiştir.
• Opera, oratoryo ve kantat gibi müzik biçimleri geliş-
miş, halk operaya yoğun ilgi göstermiş ve birçok kon-
ser salonu açılmıştır.
• Basso continuo (basso kontinyo) adı verilen sürek-
li bas eşliğinin, ezgileri armonik olarak desteklemesi Görsel 4.16 Barok Dönem’i anlatan bir tablo
vazgeçilmez bir unsur olmuştur.
• Sürekli basın sağlanması için uygun bir enstrüman olan klavsen oldukça sık kullanılmıştır.
• İlk kez gürlük terim ve işaretleri kullanılmıştır.
• Çalgı müziği gelişmiştir.
• Tek enstrümanın orkestraya karşı çalınması stiline konçerto, birkaç enstrümanın orkestraya karşı
çalması stiline ise konçerto grosso adı verilmiştir.
Barok Dönem’de opera, oratoryo ve kantat dönemin üç önemli müzik biçimi olarak karşımıza çıkar.
17. yüzyıl başlarında “erken barok” olarak adlandırılan yıllarda gelişen opera “oratoryo ve kantatın aksine
kilise dışında sahnelenmiş ve konularını dinden bağımsız günlük yaşantıya ilişkin olaylar oluşturmuştur.
Opera aslında müzik eşlikli, dekorlu, kostümlü bir sahne gösterisidir. Oratoryo ve kantat ise kilisede sergi-
lenen, dekor ve kostüm gerektirmeyen, kutsal konulu metinlerden oluşan müzik biçimleridir. Bu dönemde
opera denildiğinde akla ilk gelen Claudio Monteverdi (1567-1643)’dir (Kladyo Monteverdi). Oratoryo tari-
hine ise adını, Messiah (Mesih) Oratoryosu ile Georg Friedrich Haendel (Georg Fridrih Hendel) yazdırmıştır.
Barok Dönem’de Kullanılan Müzik Formları
Sonat: Bir ya da iki çalgı için yazılmış, üç ya da dört bölümden oluşan müzik formudur. Üç bölümden
oluşuyorsa bölümler hızlı-yavaş-hızlı, dört bölümden oluşuyorsa yavaş-hızlı-yavaş-hızlı tempolarda
bestelenir.
Konçerto: Genellikle orkestra eşliğinde, bir çalgı için yazılmış, üç bölümden oluşan bir çalgı müziği for-
mudur. A. Vivaldi, G.F. Haendel ve J.S. Bach bugünkü anlamda ilk konçerto örneklerini veren besteciler
olmuşlardır. Birinci bölümün parlak, ikinci bölümün yavaş, üçüncü ya da final bölümün canlı tempoda
olmasına özen gösterilen konçertolar, yazıldıkları çalgının tüm olanaklarını zorlayan, icra edecek sanat-
çının o çalgıda ustalaşmış olmasını gerektiren, önemli müzik formlarının başında yer alır.
Füg: Konu (tema) denilen kısa fakat üretici özellikteki bir temanın, benzetmelerle işlendiği kontr-
puan üslubunda bir besteleme türüdür. Adını “kaçamak” anlamına gelen, Latince kökenli “fuga”
eyleminden alır. Ses ya da çalgı için yazılan füglerde temayı oluşturan sesler, kaybolup belirerek
sanki birbirini kovalıyormuş gibi sürer gider. Temanın sonraki partilerde ve başka tonda yeniden
belirmesine “sonuç” (koda) adı verilir. Füg; iki, üç, dört ya da daha çok sesli olarak yazılır.
Uvertür: Opera, operet, müzikli oyun gibi sahne ve büyük formlu orkestra yapıtlarına giriş olarak
bestelenen senfonik parçalardır. Açılış, giriş müziği anlamına gelir.
Arya: Genel tanımıyla çalgı eşliğinde söylenen solo şarkılara denir. Kantat, oratoryo ve özellikle
opera gibi sözlü müzik yapıtlarının önemli ögelerinden biridir.
Süit: Değişik formlarda fakat aynı tonda yazılmış dans müziklerinden alınan bölümlerin birbirlerine
eklenmesiyle oluşturulan bir eser türüdür.
54