Page 113 - TÜRK İSLAM MUSİKİSİ 12
P. 113

HİCAZ İLÂHİ
                                                 YAKA GELDİ, YAKA GİDER
                                                        — 2 —                 Beste: Cinuçen TANRIKORUR
                                                                                      Güfte: Yûnus Emre
                                         . Ï  Ï   Ï b          Ï   Ï   Ï    . Ï   Ï b
                   37  r b .                          Ï    . Ï                        Ï    Ï  Ï
                   &      .  Ï  Ï Ï                                                             Å

                           Â  ŞIK  YU  NUS  DER  SÖZ  LE  Rİ  EF  GÂN  E  DER    BÜL  BÜL  LE  Rİ

                                                     j
                   41  r b  Ï   Ï d  Ï Ï j  . Ï  Ï  Ï j  . Ï Ï  Ï j  . Ï     Ï                 % .
                                                    Ï
                   &                                          ä  Ï Ï    Ï        Ï    . Ï  Ï     . . Ï
                         DOST  BAĞ  ÇE  SİN  DE  GÜL  LE  Rİ   KO  KA  GEL  Dİ  KO  KA   Gİ  DER


            4.2.2. Kaside Formu
                Kaside, Arapça  "kasd"  kelimesinden  türetilmiş  ve
            sözlükte "niyet etmek, yaklaşmak, kastetmek, yönelmek"
            anlamlarına gelir. Kelime anlamı olarak bir amaca odak-
            lanmayı ve bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilen eylemi
            ifade eder. Edebiyat kavramları arasında öne çıkan kaside;
            Arap, Fars ve Türk edebiyatlarında sıklıkla rastlanan ve
            belirli bir amaca odaklanarak yazılan aynı zamanda nazım
            birimiyle dikkat çeken önemli bir edebî türdür. İlk olarak
            Arap edebiyatında ortaya çıkmış, Fars edebiyatında kısmi
            değişiklikler göstererek gelişmiş ve daha sonra Türk ede-
            biyatında etki göstermiştir.

                Türklerin İslam ile tanışmadan önce ozanlar tarafın-
            dan söylediği koşuklar ile kaside içerik açısından benzerlik
            gösterir. Bu edebî form hicviye, mersiye, hasbihâl, arzuhâl
            gibi çeşitli konuları içinde barındırır. Konusu genellikle Hz.
            Peygamber (sav) ve diğer din büyükleri ile önemli devlet
            adamlarına övgü, Allah'a yakarma, şefaat isteme, dünyevi
            ihtiyaçlarda destek ve himaye talep etme ve vatan sevgisi-
            dir (Görsel 4.5).
                Kasideler farklı şekillerde adlandırılmaktadır. Örneğin
            konulara göre  baharı anlatanlar bahariye, kışı anlatanlar şi-
            taiye, atlardan bahsedenler rahşiye veya esbiye, düğünden                         Görsel  4.5
            bahsedenler sûriyye gibi isimlerle anılırlar. Kasideler mısra sonun-  Kaside-i Bürde'ye ait nüsha
            daki redife göre örneğin su kasidesi, sünbül kasidesi, sözüm kasi-
            desi adıyla anılmaktadır. Uyakların son harflerine göre ise râiyye,
            mîmiyye, nüniyye vb. isimlerle anılmaktadırlar.Bunların yanı sıra
            Allah'ın birliğini anlatan kasidelere tevhit, günahların bağışlanması
            için yazılanlara münacat, Hz. Peygamber ve dört halife için yazılan-
            lara naat, devlet büyüklerini övenlere methiye, padişahın tahta çıkı-
            şını kutlamak için yazılanlara cülusiye, birini yermek için yazılanlara
            hicviye, övdükleri bir kişinin yaptırdığı bir yapıya tarih düşerse tarih
            kasidesi adını alırlar.


                                                                                                         111
   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118