Page 114 - TÜRK İSLAM MUSİKİSİ 12
P. 114
BİLGİ KUTUCUĞU
Türk edebiyatındaki kaside nazım şeklinin kullanımı XIII. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bu
dönemde Mevlana'nın yazdığı 300'e yakın kaside bulunmaktadır. Bu kasideler, tevhit ve münacat
türlerinde yazılmıştır. Mevlana'nın eserleri Farsça olmasına rağmen Türk edebiyatı ve şairlerimiz
üzerinde büyük bir etki bırakmıştır.
4.2.3. Durak Formu
Tekkelerde icra edilen zikirlerde zikre ara verildiğinde zakir-
ler tarafından musiki eşliğinde okunan bölümlere durak adı verilir.
Mevlevilik dışındaki tarikatların çoğunda zikrin birinci bölümünü
teşkil eden kelimeitevhidin ardından "ismi celal" zikrine geçilmeden
önce bir veya iki zakir tarafından durak okunur. Duraklar mutasavvıf
şairlerin Türkçe şiirlerinden seçilir. Durak evferi usulünde her ma-
kamdan bestelenir. Mevlevi ayinlerinin en başında okunan güftesi
Mevlana'ya ait olan duraklara "cumhur durak" denir.
Duraklar daha çok Allah'ın yüceliği, kudreti, sıfatları gibi konu-
ları işler. Durak güftelerinde genellikle dört mısralık manzumeler
tercih edilir. Bu manzumelerin sadece birinci ve üçüncü mısraları
farklı nağmelere sahiptir. İkinci ve dördüncü mısralar birinci mısra-
nın bestesiyle okunur; üçüncü mısra ise eserin meyanını teşkil eder.
Terennüm olmayan duraklarda bazı yerlere "Hak dost, dost, ah, hu,
ya Hak" gibi terennümler yerleştirilir. İlahilerde olduğu gibi durak-
Görsel 4.6 larda da içinde bulunulan ayın özelliklerine uygun güfteler seçilir.
Hüseyin Sadettin Arel Örneğin muharremde Hz. Hüseyin ve ehlibeyt sevgisini konu alan
eserler seçilirken rebiyülevvel ve rebiyülahir aylarında Hz. Muham-
med’in doğumunu konu alan eserler seçilir.
Cumhuriyet Dönemi'nde tekkelerin kapatılmasıyla bu gelenek
yeni eserlerle bir süre daha devam etmiştir. Hüseyin Sadettin Arel
bu dönemde bestelediği 108 adet durakla özel bir konumda yer al-
maktadır (Görsel 4.6).
Durak okumak özel bir üslup ve maharet gerektirir. Bu nedenle
dinî musiki icracısı olarak durak okumakla ün kazanmış musikişi-
naslar bulunmaktadır. Bu musikişinaslar arasında Mutafzade Ah-
med Efendi, Behlül Efendi ve "Durakçı" lakabıyla tanınan Hacı Nafiz
Bey gibi ünlü isimler yer almaktadır.
4.2.4. Naat Formu
Peygamber Efendimiz'in (sav) güzel niteliklerini Türkçe, Arapça
ve Farsça şiirlerle dile getiren ve çeşitli makamlarda doğaçlama oku-
nan dinî eserlere naat denir. Naat kelimesi nitelemek, övmek anlamı-
na gelmektedir. Naatlar camilerde cuma ve bayram namazlarından
önce okunan Kur'an'ın ardından okunur. Tekkelerde ise kelimei-
tevhit ile ismi celal zikri arasında okunur. Hz. Mevlana tarafından
112

