Page 57 - TÜRK İSLAM MUSİKİSİ 12
P. 57

3.3. MEHTER MUSİKİSİ

                  Tarih boyunca çeşitli Türk topluluk ve devletlerinin siyasal kültüründe “sancak ve tuğ”la birlikte
                  davul; devletleşmenin, egemenlik, bağımsızlık ve iktidar sahibi olmanın göstergesi olmuştur. Bu da
                  Türklerde askerî müziğin çok eski dönemlere dayalı olduğunu gösterir. Türklerde tarihî kaynaklara
                                                                          göre askerî müziğin ilk ortaya çıkışı
                                                                          Hunlar Dönemi’ne rastlamaktadır. Hun
                                                                          Türklerindeki “tuğ vurma” geleneği
                                                                          Selçuklularda “tablhane”lere, Osman-
                                                                          lılarda “mehterhane”lere dönüşmüştür.
                                                                          Osmanlı Dönemi’nde mehter musikisi-
                                                                          ne çok önem verilmiştir. Sefere çıkar-
                                                                          ken ya da savaş sırasında padişaha ve
                                                                          ordusuna cesaret katan mehteran bö-
                                                                          lüğü, düşmanın cesaretini kıran, panik
                                                                          ve korkuya yol açan, orduyu coşturup
                                                                          zafere koşturan önemli faktörlerden
                                                   O      Mehter takımı (Temsilî)  biri olmuştur.

                  Zaman içinde mehter takımı (Görsel 3.3) daha da büyümüş ve mehter musikisinin önemi artmıştır.
                  Saray ve ordudaki askerî kimliğinin yanı sıra farklı alanlarda da işlev görmüş, Osmanlıların sosyo-
                  kültürel yapısı içinde düğün, şenlik, bayram, kutlama, spor müsabakaları, uğurlama ve karşılama
                  merasimlerinde de yer almıştır.

                  Mehter musikisinin açık havada icra edilen bir musiki türü olması, geniş kitlelere ulaşmayı ve uzak
                  mesafelerden duyulabilmeyi esas alması, çok sayıda ve yüksek volümlü sazların seçimini gerek-
                  tirmiştir. Bu nedenle mehter takımında kös, davul, nakkare, zil, çevgan, zurna ve borulardan oluşan
                  çalgılar kullanılmıştır. Mehter, kat adı verilen gruplardan oluşur. Birden on üç katlıya kadar olabilir.
                  Örneğin üç katlı bir mehterde üç davul, üç nakkare, üç zil, üç boru, üç zurna, bir kös ve on iki çevgan
                  bulunur. On üç katlı mehter yalnızca padişaha aittir.

                  Mehter musikisinin ses sistemi, Türk musikisi ses sisteminin aynısıdır. Bu sebeple “mehter” millî
                  musikimizin önemli bir kolunu teşkil etmiştir. Mehterin repertuvarı içinde kendi yapısına uygun
                  kâr, kârçe, beste, fasıl şarkıları, serhat ve Rumeli türküleri, peşrev ve saz semaileri yer almıştır. Bu
                  formlar için kullandıkları usuller ise “sakil, fahte, berefşan, evsat, havi, frenkçin, aksak fahte, nim
                  sakil ve mehter sofyanı” usulleridir.

                  Günümüzde, 1953’te kurulan Askerî Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı bünyesinde bir Mehteran
                  Birliği faaliyet göstermektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı İstanbul Tarihî Türk Müziği Top-
                  luluğu’nun yanı sıra belediyeler, dernekler başta olmak üzere çok sayıda kurum ve kuruluş mehter
                  takımları kurmakta ve etkinlikler gerçekleştirmektedir.


                     BİLİYOR MUSUNUZ?
                     Osmanlı Devleti’nin Avrupa ile asırlar süren ilişkileri sonucu mehter musikisi Batı musikisine
                     etki etmiş ve milletler arası bir mahiyet kazanmıştır. W. A. Mozart (Mozart), J. Haydn (Haydın), C.
                     W. Gluck (Guluk), A. E. M. Gretry (Gıretri) ve L. van Beethoven (Betofın) gibi Avrupalı besteciler,
                     mehter musikisinden esinlenerek “Alla Turca” adını verdikleri bir musiki tarzı geliştirmişlerdir.







                  3. ÜNİTE
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62