Page 118 - ÇALGI EĞİTİMİ VİYOLA 12
P. 118
Ünitey
Üniteye Başlarkene Başlarken
M
Müziğin dönemlere ayrılmasının nedenleri neler olabilir? Arkadaşlarınızla fikir alışverişinde üziğin dönemlere ayrılmasının nedenleri neler olabilir? Arkadaşlarınızla fikir alışverişinde
bulununuz.ulununuz.
b
5.1. Romantik ve Çağdaş Dönem
5.1.1. Romantik Dönem
Müzikte Romantik Dönem, 19. yüzyılı baştan başa kapsayan ve 1830’lardan 20. yüzyılın
başlarına kadar uzanan bir dönemdir. Romantik Dönem’de besteciler, ifadenin sınırlarını zorlayan
yapıtlarındaki armonik oluşumları ve icracının yapabilirliklerini uç noktalara taşırlar. Bu dönemde
eserlerde orkestra kullanımı genişler ve büyük orkestra yapıtları anıtsal nitelikleriyle ortaya çıkar.
Diğer yandan solo piyano ve solo ses için yazılan yapıtlar, piyano sonatları, oda müziği yapıtları ve
liedler (liid) minyatürü andıran daha küçük çaplı yapıtlar da bu dönemde aynı oranda ilgi görür.
5.1.2. Romantik Dönem Bestecileri
Romantik Dönem’de müziğin dramatik anlatım olanakları çoğalmış; şiirsel metinler, söylen-
celer, halk masalları romantik yaratıcılığın esin kaynakları olmuştur. Hector Berlioz (Hektor Berliz),
Frederic Chopin (Frederik Şopen), Felix Mendelssoh (Feliks Mendelson), Franz Liszt (Franz List)
gibi besteciler orkestra çalgılarının anlatım sınırlarını zorlamış; insan sesiyle çalgılar arasındaki bağ-
lantı olanaklarını olağanüstü boyutlara ulaştırmışlardır. Robert Schumann (Rabırt Şumın), bütün
özellikleriyle romantik müziğin en canlı simgesidir. Ulusal özellikleri müzikle dile getirmeyi amaçla-
yan romantik çabaların en güzel örnekleri Antonin Dvorak (Antonin Dıvorjak), Edvard Grieg (Edvard
Girig), Pyotr lIyich Tchaikovsky (Piyotur İlyiç Çaykovski) ve Bedrich Smetana’nın (Bedrih Smetana)
yapıtlarında görülmüştür. Bu çabaların en önemli özelliklerinden biri de romantizmden 20.yüzyıla
uzanan müziğin temel taşlarından biri olmasıdır. Romantik Dönem’in olgunluk evresinde İtalya’da
dokunaklı melodileri ve yurtsever tutkularıyla Giuseppe Verdi (Cuseppe Verdi), Almanya’da ateşli ve
dramatik anlatımdaki yüceliğiyle Richard Wagner operanın doruklarında gezinmişlerdir.
Romantik Dönem’in diğer ünlü bestecileri arasında Johann Strauss I (Yohan Şıtraus), Cé-
sar Franck (Sezar Frank), Johannes Brahms (Yohannes Bırams), Camille Saint-Saëns (Kamil Sen
Sans), Henryk Wieniawski (Henrik Vinyavski), Georges Bizet (Jorj Bize), Max Bruch (Maks Bruh),
Nikolay Rimski Korsakov (Nikolay Rimski Korsakov) gibi sanatçılar yer alır.
5.1.3. Romantik Dönem Eserlerinin Stil Özellikleri
Romantik Dönem müziğini kendinden önceki ve sonraki çağdan ayrı kılan başlıca özellikler
şöyle sıralanabilir: Uzun ve duygulu müzik cümlelerinin anlatımcı niteliği, uyuşumlu (konsonan)
aralıklara dayalı geniş atlamalar, renkli bir armoniye ve çalgılama yapısına önem verme, ritimde
özgürlük, biçimde katı kalıplardan arınmışlık, ses paletinin farklılığını (nüans) duyurabilmek için yeni
çalgılar yaratmaya kadar varan arayışlar ve tonalitenin müziğin temel düzeni olarak yayılması. Klasik
bestecilerin gözettiği denge, oran ve ılımlı yaklaşım romantik müzikte abartı, düşlem ve coşkuya
dönüşür. Klasikçilerin biçimi özü yönetirken romantiklerin özü biçime karar verir.
Romantik müzikte melodi ve ritim anlayışına uzun, kesintisiz, melodik çizgilerin ve iki çeşit
ritmik kalıbın kesiştiği çapraz ritimlerin egemen olduğu söylenebilir.
Tempo ve nüans işaretlerini belirten sözcükler de karmaşık ve kalabalık bir şekle döner. Yalın
bir allegro temposu yerine anlaşılamayacağından korkan romantik sanatçı, allegronun ölçüsünü
kendine göre şöyle niteleyebilir: molto (molto), allegro non trappo (allegro non trappo). Aynı şekilde
gürlük (dinamik) işaretleri de güçlenmiştir. Daha önce basit bir forte ile güçlü çalma öngörülürken
(ffff) tersine (ppp) gibi abartılı işaretlemelerle yorumcuya yol gösterilmekte, gürlük ögesinde geniş
özgürlük tanındığı belirtilmektedir.
116 5. ÜNİTE