Page 100 - BAĞLAMA | 9
P. 100

Bağlamada Tavırlar








                                       NEŞET ERTAŞ (1938-2012)


                 Neşet  ERTAŞ,  1938  yılında  Kırşehir’e  bağlı
               Çiçekdağı’nın  Kırtıllar  köyünde  doğdu.  Babası,  ünlü
               bağlama sanatçısı Muharrem ERTAŞ’tır.
                 Müzik  hayatına,  küçük  bir  çocukken  babasının
               yanında zil, cümbüş ve darbuka çalarak başladı. Küçük
               yaşta  annesini  kaybeden  sanatçı  babasının  yeniden
               evlenmesiyle  Yozgat’a  bağlı  Yerköy  ilçesine  yerleşti.
               Burada keman ve bağlama çalmayı öğrendi. Yörede yapılan düğünlerde, babasının yanında
               saz çaldı, türküler söyledi. Muzaffer SARISÖZEN’in Ankara Radyosunda yönettiği “Yurttan
               Sesler” programında “Geleli Görmedim Ben Bu Cihana” adlı bozlağı solo çalıp okumasıyla
               tüm  Türkiye  tarafından  tanındı.  TRT  Ankara  Radyosuna  iki  haftada  bir  “misafir  mahalli
               sanatçı” olarak radyoya davet edildi ve solo bantlar yaptı. 1957’de babasının türküleriyle
               ilk  kayıt  çalışmalarını  yaptı.  Kendisine  etkilendiği  kişilerin  kim  olduğu  sorulduğunda  onu
               etkileyen tek kişinin babası olduğunu daima vurgulamıştır.
                 Türkiye’nin bütün şehirlerini, konser turneleri ve tek başına çıktığı organizasyonlar vesilesi
               ile gezdi. Askerden döndükten sonra babasının karşı çıkmasına rağmen Leyla isminde bir
               kızla evlendi. Babası ile düşünceleri ters düşünce artık türküler aracılığı ile onunla iletişime
               geçti ve aralarında türkü atışmaları başladı. “Cahildim Dünyanın Rengine Kandım” türküsü,
               bu dönemde yaşadığı yoğun duyguları anlatmaktadır. Yaşar Kemal, yazmış olduğu “İnce
               Memed” romanını kendisine hediye ederek Neşet ERTAŞ’a “bozkırın tezenesi” diye hitap
               etti. O günden sonra sevenleri, ona "bozkırın tezenesi" diye seslendi.
                 Sanatçı, 2009 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi
               kapsamında Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanterine alındı. 25 Nisan 2011’de,
               İTÜ tarafından kendisine “fahri doktora” ödülü verildi. Bağlama çalarken kullandığı tavır ve
               yaktığı türküler konservatuvarlarda  ders olarak okutuldu. 25 Eylül 2012’de  İzmir’de vefat
               etti. Hayatını anlatan pek çok belgesel çekildi, kitap yazıldı. Mezar taşında “Sakin ol ha,
               insanoğlu! İncitme canı; her can bir kalp, Hakk’a bağlı. İncitme canı, incitme!” yazmaktadır.



                                           (Komisyonu tarafından düzenlenmiştir.)

























                                                                                                       99
   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105