Page 131 - BAĞLAMA 9
P. 131

mengi               : Güney Anadolu’da tahtacıları arasında yaygın bir oyun ve bu oyuna eşlik eden
                                             ezgi türü.
                 meyil vermek  : Sevmek, eğilimini belli etmek.
                 murat almak    : Dileğine kavuşmak.





                 nakarat            : Bir şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen parça. Sözlü
                                            ezgilerin ana bentleri dışında kalan, kısa veya uzun söz kalıplarından oluşan
                                            güfte bölümü.
                 neva                 : Ses, seda, makam, ahenk, ezgi.





                 obua                : Orkestrada yer alan çift kamışlı, tahtadan yapılmış üflemeli çalgı.
                 od                    : Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, ateş.
                 oturak âlemi      : Oyun ve müziğin, toplantının temelini oluşturduğu eğlence.






                 padok              : Batı Afrika'da ve Güney Asya'da yetişen, göbek odunlu ağaçlar türünden bir ağaçtır.
                 partisyon         : Bir orkestra eserinde bölümlerin bütününü içine alan note defteri.






                 sağalmak        : İyileşmek, iyi olmak.
                 semah                 : Alevi-Bektaşi topluluklarının inanç kültürleri içinde yer alan âyin-i cemin bir  bölümünde
                                              yapılan dinsel nitelikli dans ve buna eşlik eden sözlü ezgi.
                 semai               : Âşıkların, yüksek zümre şairlerinin dil, üslûp ve şiir biçimlerine öykünerek meydana
                                             getirdikleri, her dizinin on altı hece ölçüsüyle veya aruzun mefâîlün mefâîlün mefâîlün
                                             mefâîlün kalıbıyla yazıldığı şiir türü.
                 setar                : Setar, uzun boyunlu, orijinal olarak üç metal teli (modern versiyonu dört tellidir)
                                             işaret parmağıyla bazen de metal tırnak parçası ile çalınan bir çalgı.
                 setre                : Çuha kumaş.
                 sıra gecesi      : Güneydoğu Anadolu'da genellikle kış gecelerinde her hafta bir kişinin evinde
                                             olmak üzere yapılan sazlı-sözlü eğlence.
                 sırma               : Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel.
                 sipsi                 : Asıl gövdesi 15-20 cm uzunluğunda ince su kamışından yapılan kamışlı üflemeli
                                             halk çalgısı.
                 sitemkâr          : Sitem edici, sitem eden.
                 siyec                : Yapraksız, meyvesiz ağaç.
                 şelpe                : Bağlamada mızrap kullanılmadan uygulanan çalma tekniği.
                 şive                  : Söyleyiş özelliği, tarz, tavır.







                                                                                                           129
   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136