Page 454 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 454
221 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
SULTAN AHMET:
Yalnız cami için uygun yeri bulmaktan daha önemli bir şey var, paşa.
SADRAZAM:
Elbette, padişahım, camiyi kuracak kişi.
SULTAN AHMET:
Özlemimi gerçekleştirecek mimar, adı adımla anılacak o kişi nasıl bulunacak? Benim Koca Sinan’ım
kim olacak, lala?
SADRAZAM:
Mimarbaşımız ne güne duruyor, hünkârım? Sedefkâr Mehmet Ağa kulunuz hendese ve musikide
derinleşmiştir, bütün ince sanatlarda ustadır kendisi.
SULTAN AHMET:
Kâbe’yi de onarmıştı.
SADRAZAM:
İnancı, düşüncesi sağlıklı; bulunmaz bir sanatçıdır Mehmet Ağa. Koca Sinan’ın dehasından nasip
almıştır. Birer şaheserdir yaptığı çeşmeler.
SULTAN AHMET:
Peki, büyük, Süleymaniye çapında bir iş güvenilir mi kendisine, ne dersin?
SADRAZAM:
Buna kendisi cevap versin, ferman buyurursanız.
SULTAN AHMET:
Güzel düşünürsün, lala.
(Müzik)
SEDEFKÂR:
Sultan Süleyman’ın Mimar Sinan’a güvendiği gibi yüce padişahım dahi güvenirse kendi mimarına
gönlünün şahane arzusu elbette gerçekleşir.
SULTAN AHMET:
Bu arzu bütün varlığımı tutuşturur, mimarbaşı. Sen dahi aynı yangını taşır mısın içinde?
SEDEFKÂR:
Sinan’a layık bir çırak olduğunu göstermek biricik özlemidir bu kulunuzun, padişahım. Yeter ki im-
kân sağlana.
SULTAN AHMET:
Hayalini kısıtlamayasın, Mehmet Ağa. Kuracağın yapı, gönlündekine ve gönlümdekine denk olsun.
Bizden sonra gelenler rahmetle ansınlar camiyi kuranla kurduranı. İşe hazır mısın, Sedefkâr?
SEDEFKÂR:
Padişahım, caminiz…
SULTAN AHMET:
Camimiz!
452