Page 597 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 597
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 291
8. ÜNİTE > Haber Metni Kazanım A.4.1: Metinde geçen kelime ve kelime gruplarının anlamlarını tespit eder.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Bir Kelime Bir Bağlam 25 dk.
Amacı Kelime hazinesini genişleterek kelimeleri farklı bağlamlarda kullanabilmek. Bireysel
Gerekli Materyaller: TDK Türkçe Sözlük, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Türk Sinemasının Bilge Yönetmeni: Ahmet Uluçay
Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tepecik köyünde 2 Aralık 1954’te dünyaya gelen, ilkokulu bitirdik-
ten sonra bir süre çobanlık yapan ödüllü yönetmen ve senarist Ahmet Uluçay; inşaat işçiliği, kamyon
şoförlüğü, hamallık ve tavukçuluk gibi çeşitli işlerde çalıştı.
(…)
Filmlerini zor şartlar altında çeken yönetmen Uluçay, yaptığı çeşitli işlerde iflas ettikten sonra sinemada
başarıyı yakaladı.
(…)
Yazar Mustafa Özçelik “Mücerret”te yayımlanan bir yazısında Uluçay hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Ahmet Uluçay, bir sinema bilgesi… 55 yıllık hayatında çocukluk düşlerinden hiç ayrılmadan hayal-
lerinin peşinde koşan, imkânsızı âdeta mümkün kılan, böylece hiçbir sinema eğitimi almadan, dahası
kendi ilk filmine kadar hiçbir film seti görmeden, kabuğunu çatlatarak ‘Karpuz Kabuğundan Gemiler
Yapmak’ı başarmış bir insan…”
Yönetmen Murat Pay da 1990 sonrası Türk sinemasında sıklıkla görülmeye başlanan taşraya dönüş
hikâyelerinde Uluçay’ın etkisinin büyük olduğunu aktararak şu bilgileri vermişti: “Kentli sinemacının
taşrası, kentten taşraya kaçış şeklinde tezahür ederken Uluçay’ın taşrası çok ayrı bir yerde duruyor. Taş-
raya taşradan bakan bir göz onunki... Konu ve içeriğinin özgünlüğü itibarıyla olduğu kadar film yapma
şekliyle de benzersiz. O dönemin ve günümüzün önemli isimlerinin filmlerine dikkatli bakıldığında
Uluçay etkileri görülecektir. Uluçay’ın da günlüklerinde sık sık tekrarladığı ifadeyle “Arı bal yapacağı
çiçeği iyi bilir.” Pelikülle hayatı aynılaştıran bakışıdır, şüphesiz çevresindeki yönetmenlerin de ondan
bu denli etkilenmesine sebep olan. Ancak tüm bunlara rağmen beklediği maddi desteği göremeyen
Uluçay, ümitsizliğe düştüğü anlarda güncesine sığınıyor: “Yıllardır hiç tren geçmeyen bir istasyonda
gelmeyecek yolcuları beklemek.” olarak betimliyor içerisinde bulunduğu hâli. Zaman zaman sistemin
dışarı attığı, hâliyle ‘Modern dünyaya göz yumuyorsak, teknolojiye karşı lunaparkta gezen çocukların
şaşkınlığı yoksa yüzümüzde bu bizim erdemimizdir belki.’ diye teselli buluyor. Nihayetinde öyküsünü
çekemeyeceği korkusuna kapıldığında da Yakup’a sığınarak ‘Çekemezsek öyle sımsıcak kalır yüreğimiz-
de bir sen bilirsin bir de ben.’ demiştir.”
Uluçay, 2007’de başladığı “Bozkırda Deniz Kabuğu” filmine sağlık sorunları nedeniyle devam etme
imkânı bulamadı.
Beyin tümörü teşhisiyle kaldırıldığı hastanede tedavi görürken zatürreye yakalanan iki çocuk babası
Uluçay, 30 Kasım 2009’da 55 yaşındayken vefat etti.
(...)
Basından
Kelime Dağarcığı:
pelikül: Boş film, film şeridi. teşhis: Tanı. tezahür: Belirme, görünme, gözükme, ortaya çıkma, oluşma.
595