Page 691 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 691
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 338
9.ÜNİTE> Gezi Yazısı Kazanım A.4.2: Metnin türünün ortaya çıkışı ve tarihsel dönemle ilişkisini belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Geziyorum, Tanıyorum 25 dk.
Amacı Metnin tarihî gelişimini kavrayabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Soruları metinden hareketle cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Mavi Anadolu
Otobüsümüz Çanakkale Vilayet binasının önünde beklemekte. Grubumuzdan iki profesör, valiye
kart bırakmağa gittiler. Otobüste otuz kişiyiz. Hep sabırsızlanıyoruz. Profesörlerden biri gülerek:
− Sabır, çocuklar, sabır! diye sesleniyor.
Akha ordusu Troya’yı almak için on yıl bekledi de siz on dakika bile bekleyemiyorsunuz. Gerçekten
de kabımıza sığamıyoruz. Troya’ya gideceğiz, Homeros’un ölmez destanlarında anlatıp bitiremediği
“Kutsal İlyon”a. Öylesine heyecanlıyım ki, yanıma yiyecek almağı unutmuşum. Ama içim tok, yıllar-
ca kafamı besleyen, gönlümü doyuran Homeros’un şiiri ile doluyum. Troya’yı görmek nihayet bana
da nasip oluyor.
Cumhuriyet meydanından hareket ediyoruz. Rüzgâr yüzümüze vuruyor. Serin bir Boğaz rüzgârı,
ama bizim İstanbul rüzgârları gibi dönek ve şaşırtıcı değil. Çanakkale’nin rüzgârında bile bir ağır-
başlılık var. Gelibolu’da yatan yüz binlerce kahramanın anılarını kıyıdan kıyıya taşıyor sanki! Yol
kıyı boyunca uzanıyor: Gelibolu yarımadası, Kumkale, Seddülbahir gözümüzün önünde. Önümüz,
arkamız, çevremiz tarih. Efsane ve tarihle yoğurulmuş bir toprağa basıyoruz.
Hem garip değil mi, buranın çağdaş tarihi dört bin yıl önceki macerasına çok benziyor. Yu-
nanistan’dan yüzlerce kral, gemileri, askerleri, silahları ile gelip Troya kapılarına dayanmış-
lar, on yıl çarpışmışlar, savaşmışlar da, düşürememişler Priamos’un kalesini. Dört bin yıl
kadar sonra İngilizler, Fransızlar koca orduları ve donanmalarıyla gene dayanmışlar Boğaz-
lara, vurmuşlar, öldürmüşler, ama alamamışlar Türk toprağını. Hektor, Mustafa Kemal, Tro-
ya, Conkbayırı ... isimler birbirine karışıyor kafamda. Kahramanlar toprağı imiş burası.
(…)
Çok dönemeçli çam ormanlarından yol gitgide yükseliyor. Güzel bir göçmen köyü olan Eren-
köy’e geliyoruz. Eski Rumeli göçmenleri bunlar. Sonra çıplak köyünden geçerek, Hisarlık’a va-
rıyoruz. Geldik! Üstünde bulunduğumuz tepe kazılardan çıkan topraklarla meydana gelmiş bir
tümsektir. Karşımızda kocaman taşlardan bir sur görülüyor. Arkasında otlara, çalılıklara karış-
mış başka surlar, başka taş yığıntılar, inişli çıkışlı karmaşık bir manzara. İşte Troya harabeleri.
(…)
Azra Erhat, Mavi Anadolu
1. Metinde yazarın Çanakkale ile başlayan Anadolu yolculuğundan bir parça verilmiştir. Yazar sizce
neden bu yolculukla ilgili bir metin yazma ihtiyacı duymuş olabilir? Açıklayınız.
689