Page 158 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 158
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12 77
3. ÜNİTE > Şiir Kazanım A.1.10: Şair ile şiir arasındaki ilişkiyi değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Diyar Diyar Anadolu 25 dk.
Amacı Şiirin şairin hayatı ve görüşleriyle ilişkisini kavrayarak eserin şairin önemli bir eseri olduğunun bilincine varabilme. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Han Duvarları
-Osmanzade Hamdi Bey'e- (…)
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Uzun bir yolculuktan sonra İncesu'daydık,
Bir dakika araba yerinde durakladı. Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Başucumda gördüğüm şu satırlarla yandım!
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, "Garibim namıma Kerem diyorlar
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya. Aslı'mı el almış harem diyorlar
İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık! Hastayım derdime verem diyorlar
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık, Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben"
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı... Bir kitabe kokusu duyuluyor yazında,
Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları, Korkarım, yaya kaldın bu gurbet çıkmazında.
Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler, Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı!
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler... Bahtına lanet olsun aşmadınsa bu dağı!
(…) Az değildir, varmadan senin gibi yurduna,
Ağır ağır önümden geçti deve kervanı, Post verenler yabanın hayduduna kurduna!..
Bir kenarda göründü beldenin viran hanı. Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu:
(…) "Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu’nu?"
Uykuya varmak için bu hazin günde, erken, Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,
Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken Dedi:
Birdenbire kıpkızıl birkaç satırla yandı; "Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!"
Bu dört mısra değil, sanki dört damla kandı. Yaşaran gözlerimde her şey artık değişti,
Ben garip çizgilere uğraşırken baş başa Bizim garip Şeyhoğlu buradan geçmemişti...
Rastlamıştım duvarda bir şair arkadaşa; Gönlümü Maraşlı'nın yaktı kara haberi.
"On yıl var ayrıyım Kınadağı'ndan
Baba ocağından yar kucağından Aradan yıllar geçti işte o günden beri
Bir çiçek dermeden sevgi bağından Ne zaman yolda bir han rastlasam irkilirim,
Huduttan hududa atılmışım ben" Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim.
Altında da bir tarih: Sekiz mart otuz yedi... Ey köyleri hududa bağlayan yaslı yollar,
Gözüm imza yerinde başka ad görmedi. Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!
(…) Ey garip çizgilerle dolu han duvarları,
Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk, Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!..
Soğuk bir mart sabahı... Buz tutuyor her soluk.
Faruk Nafiz Çamlıbel
Kelime Dağarcığı
cibal: 1. Dağ. 2. Azerbaycan’ı da içine alan geniş bir bölgenin adı. hudut: Sınır.
157