Page 252 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 252

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                          TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9        129





             6.ÜNİTE > Tiyatro    Kazanım A.3.6. Metindeki şahıs kadrosunun özelliklerini belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                 KENT İNSANI VE YABANCILAŞMA                           20 dk.
             Amacı      Tiyatro metnindeki karakterlerden hareketle kent, insan ilişkileri ve çevre ile ilgili çıkarımlar yapabilmek.   Bireysel
             Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları metne göre cevaplayınız.


                                                TEK KİŞİLİK ŞEHİR
               Bir gökdelenin en üst katındaki, tek kişilik boş masalarla dolu bir lokanta. Pencerelerden bulutlar ve
               gökdelenler görünmekledir. Birden içeriye 40-45 yaşlarında bir adam girer. Üzerinde son derece şık bir
               takım elbise, elinde ise bir diz üstü bilgisayarı vardır. Masalardan birine oturur. Alışılmış bir hareketle
               diz üstü bilgisayarını açar, bilgisayarını cep telefonuna bağlar. Tam o sırada içeriye siyah takım elbiseli,
               atletik yapılı bir garson girer.

               ADAM: Çok sıkıldım. Şöyle bir dışarı çıkayım, dedim.
               GARSON: İyi yapmışsınız efendim.

               ADAM: Yalnızlık, insanı bazen çok yoruyor, iki çift laf edebileceği bir insan arıyor.

               GARSON: Tabii efendim.

               ADAM: Oysa günümüzde buna hiç ihtiyaç olmamasına rağmen yine de duyuyor işte.
               GARSON: Duymaz mı efendim?

               ADAM: İlkbahar yeni gelmesine rağmen hava ne kadar sıcak değil mi?

               GARSON: Aslında sonbahar yeni bitti, efendim.

               ADAM: İlginç. Yolda bir erik ağacı gördüm. Çiçek açmıştı.
               GARSON: Yalancı, bahar! Maalesef bu dünyada kandırılması en kolay canlılar erik ağaçları efendim.

               ADAM: Saatiniz kaç?

               GARSON: (Saatine bakmadan) Saat dörde beş var efendim.
               ADAM: Gelen giden oldu mu?

               GARSON: Hayır efendim.

               ADAM: Bir arkadaşım belki uğrayacaktı da. İnternet arkadaşım…
               GARSON: Kimse gelmedi efendim.

               (...)

               KADIN: Affedersiniz, mevsimlerden yazda mıyız?
               ADAM: Kış daha bitmedi. Ama yolda bir erik ağacı gördüm, çiçek açmıştı.

               GARSON: Ne yapıyorsunuz efendim? Kış daha başlamadı, sonbahardayız.

               KADIN: Demek erik ağaçta yetişiyor ha? Ben onu hep devedikeninin meyvesi zannederdim. (Köşede-
               ki kadife çiçeklerini sever.) İlkbaharda olmalıyız. Filbahriler hep ilkbaharda açar.

               GARSON: Bütün çiçekler artık her mevsimde açıyorlar efendim. Ama onlar sanırım karanfil efendim.



                                                                                                   251
   247   248   249   250   251   252   253   254   255   256   257