Page 280 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 280
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 143
6.ÜNİTE > Tiyatro Kazanım A.3.14. Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi İNSAN, DİL VE DİL KURALLARI 25 dk.
Amacı Dilin bir kurallar bütünü olduğu ve toplum ile birlikte yaşayan canlı bir varlık olduğunu anlayabilmek. Bireysel
Yönerge “Gün Doğuyor” adlı metni okuyunuz ve soruları bu metne göre cevaplayınız.
GÜN DOĞUYOR
(…)
MAKSUT: Evet. Yarım saat sonra bizim motor Sirkeci’den kalkıyor. İzmit’e Kuvayımilliyeye silâh gö-
türeceğiz. Murat bilir.
HALİME: (Omuzlarını kaldırarak ve boynunu bükerek) Ben bir şey bilmiyorum, evlâdım, ne motoru,
ne silâhı?
MAKSUT: (Manalı) Murat bilir. Bizi o idare ediyor.
HALİME: Ben hiç bir şey bilmiyorum.
MAKSUT: (İğilerek ve kadının gözlerinin içine şüphe ile bakarak) Bilmiyorsunuz ha?
HALİME: Vallahi bilmiyorum.
MAKSUT: (Biraz sert) Haydi, öyle ise bana Muradın odasını gösteriniz.
HALİME: (Tekrar yolunu keserek) Olmaz yavrum. Muradın huyunu bilmez misin, mademki arkada-
şısın? Tavanı başıma yıkar.
MAKSUT: Siz ona benim adımı söyleyiniz kızmaz. «Maksut» deyiniz, benim adım Maksut...
(Kadının üstüne yürüyerek) Bilâkis valide hanım, beni odasına sokmazsanız tavanı başınıza yıkar. İş
çok acele diyorum size.
HALİME: O da nerede ise gelir. Hiç böyle geç kaldığı yoktu. Bana erken geleceğini söyledi. Bundan
fazla geç kalmaz.
MAKSUT: Kalır, valide hanım, siz bilmiyorsunuz, onun bugün çok işleri var.
HALİME: Ne işi?
MAKSUT: (Cevap vermiyerek orta kapıya doğru yürür.) Muradın odasına buradan da girilir, ben bili-
yorum. İkinci katta, sokak üstündeki oda.
HALİM: (Önünü deşerek) Sakın ha, oğlum, vallahi olmaz.
MAKSUT: (Kadının iki elini de tutarak) Valide hanım, iş çok acele diyorum, motor bekliyor. Sonra
yakayı ele veririz, ben de mahvolurum, arkadaşlar da, Murat da.
HALİME: Biraz sabret, evlâdım. (Etrafına bakarak) Allah’ım ne yapayım?
MAKSUT: Bırakınız, isterseniz siz de beraber geliniz.
HALİME: Oğlum, hizmetçi bile o yokken odasına giremez. Öldürür bizi vallahi... Kâğıtlarına hiç doku-
nulmaz. Üstüme varma, kendisi gelmeden odasına kimseyi sokmam. Avazım çıktığı kadar bağırırım.
MAKSUT: (Ümidini keserek bir sandalya çeker, üstüne ata biner gibi oturur.) Rasim Bey ne vakit gelir?
(…)
MAKSUT: (Rüstem beye doğru kat’î bir adım atarak) Beyefendi iş aceledir, Muradın odasını hemen
aramağa mecburum.
279