Page 282 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 282

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                          TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9        144

             7.ÜNİTE > Biyografi-Otobiyografi     Kazanım A.4. 1. Metinde geçen kelime ve kelime gruplarının anlamlarını tespit eder.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi            YAŞAM ÖYKÜSÜNDEKİ KELİMELER YAŞIYOR                        25 dk.
             Amacı      Kelime ve kelime gruplarının anlamını metindeki bağlamından belirleyebilmek. Kelime ve kelime gruplarının   Bireysel
                        anlamının bağlama göre değişebileceğini tespit edebilmek. Farklı kelime ve kelime gruplarının benzer ifade-
                        leri karşılayan aynı cümleler oluşturabileceğini fark edebilmek.

             Yönerge  Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
                     (Alıntı metnin aslına sadık kalınmıştır.)


                                          ÂŞIK VEYSEL’İN YAŞAM ÖYKÜSÜ
              (…)
              Âşık Veysel, Cumhuriyet’in onuncu yıldönümüne rastlayan 1933 yılına kadar, başka ozanların şiirlerini
              çalıp söylemiş. Kendi deyişlerini söylemekten utanır, çekinirmiş. O yıllarda şairlerimizden rahmetli
              Ahmet Kutsi Tecer tanımış Veysel’i. Onun ışık tutuculuğuyla Veysel’in şiirleri aydınlığa kavuşmuş. Vey-
              sel; şairliğinin gelişmesinde Tecer’in büyük yardımlarını gördüğünü söylerdi her zaman.
              (…)
              Halk ozanlarından en çok Karacaoğlan’ı, Yunus’u, Emrah’ı, Dertli’yi severdi. Çağımızın ozanlarından
              Ahmet Kutsi Tecer’in ayrı bir yeri vardı Veysel’de. Onun aracılığıyla Köy Enstitülerinde bir süre saz
              öğretmenliği de yapmıştı Veysel. Sırasıyla Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler, Kastamonu, Yıldızeli, Akpınar
              Köy Enstitüleri’nde bulunmuştu.
              1952 yılında İstanbul’da büyük bir jübilesi yapılan Âşık Veysel’e 1965 yılında Türkiye Büyük Millet
              Meclisi, “Anadilimize ve Milli Birliğimize yaptığı hizmetlerden dolayı” özel bir kanunla vatani hizmet
              tertibinden aylık bağlamıştı.
              Veysel’in bir başka özelliği daha vardı; köyünde ve çevresinde ondan önce bir tek meyve ağacı olmadığı
              halde, Sivrialan’da ilk meyve bahçesini o yetiştirmişti. Hem öyle bir bahçe ki, içinde elmadan kayısıya,
              kirazdan cevize kadar türlü türlü meyve ve çiçek vardı. Veysel, kardeşlerinin yardımıyla bu bahçeyi
              yapmaya başladığı zaman köylüleri “Atalarımız bunca yıl böyle bir iş yapmamışlar, şu kör adam onlar-
              dan iyi mi bilecek ki böyle bir işe kalkıştı? Demişler. Birkaç yıl sonra ağaçlar yetişmiş, meyve vermiş.
              Köylüler önceki dediklerini hatırlayıp utanmışlar, bu defa “o kör değilmiş, meğer kör olan bizmişiz”
              diyerek Âşık Veysel’i kutlamışlar. İşte böylesine uzağı gören bir insandı o…
              Yetmiş yıl karanlık bir dünyada yaşadı (ölümü 21 Mart 1973). Fakat karanlık gözlerindeydi yalnız, içi
              apaydınlıktı, şiirleri de öyle…
              (…)
                                                                                                                                                   Ümit Yaşar Oğuzcan
                             Âşık Veysel Şatıroğlu, Dostlar Beni Hatırlasın, Hayatı ve Bütün Şiirleri, İnkılâp Yayınları, İstanbul, 2016.




             1.  “Söylemek” kelimesinin metinden alınan “Veysel; şairliğinin gelişmesinde Tecer’in büyük yardım-
                 larını gördüğünü söylerdi her zaman.” cümlesindeki kullanım anlamının yanında bağlama göre
                 taşıdığı pek çok anlam vardır. Buna göre aşağıda verilen tablodaki boşlukları doldurunuz.


                      Söylemek Kelimesinin Farklı Anlamları                 Cümle
                  a) Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak
                  b)                                     Bu filmin çok beğenilip ödül alacağını size söylemiştim.
                  c) Haber vermek

                  ç)                                     Ah bu türküler, ne söyler bize geçmiş günlerden!


                                                                                                   281
   277   278   279   280   281   282   283   284   285   286   287