Page 480 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 480
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 244
9.ÜNİTE > Günlük/Blog Kazanım A.4.11. Metinde fikrî, felsefi veya siyasi akım, gelenek veya anlayışların yansımalarını değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi METİNDE FİKRÎ, FELSEFİ VEYA SİYASİ AKIM, GELENEK VEYA ANLAYIŞLARIN 25 dk.
YANSIMALARI
Amacı Metinde fikrî, felsefi veya siyasi akım, gelenek veya anlayışların yansımalarını değerlendirebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metinleri okuyarak soruları cevaplayınız (Alıntılanan metinlerin aslına sadık kalınmıştır.).
1. Metin
ÜÇÜNCÜ DALGA
5 Ocak 1984, Perşembe
Geçen yılın son ayının son günleri gibi, bu yeni yılın ilk gününde de içimden hiçbir şey yazmak gelme-
di. Peki, bugünde ne var? Alwin Tofler’in (Alvin Tafler) Üçüncü Dalga’sı yine var. Kaldığım yerden oku-
maya devam ediyorum. Köpekler uluyor. Uygarlık denizinin yeni dalgası kabara kabara yükseliyor. Ta-
rım toplumunun üstüne yürüyen endüstri dalgası, besbelli ki her şeyin üstünü örtecek. Bütün değerler
bilinen ölçülerinin dışına fırlayacak ama ikinci dalga henüz bütünüyle çekilip gitmedi, ağıp dağıtamadı.
Sınırdayız. Tam ağma anını yaşıyoruz; üçüncü dalga uğultularla kulaç atmada; yükselmekte. Seyret ki
yerin/Bu yer değildir. Dalganın yükselmesi demek, kırılması, kırılıp dağılması demek. Parçalanış.
22 Aralık’ta babam öleli tam 7 yıl olmuştu. Derken Yıldız Kenter’in 35. sanat yılını kutlamıştık. Yıl-
dız’ın sahneye ilk adımını attığı günü hatırlıyorum da, ‘üçüncü dalga’nın yükselişi, zamanın göreceli
değişimlerinden doğma merakımı büsbütün kışkırtmakta... Dalgalanan değerler. Peki, ya zaman?(...)
(Alınmıştır.)
Ağaoğlu, A. (2012). Damla Damla Günler. (2. bs.). İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür.
2. Metin
25 Mart
Rıza Paşa yokuşunda gençten bir satıcı, çift gözlü lahmacun kutusunun üstüne şöyle yazmış: Seyyar
Kebap Salonu. Ne yaman bir dil kullanma yeteneği var halkın. Yıllardan beri kuşaktan kuşağa devre-
dilerek gelişmiş bir beğeni: öyle ki sözcükler ya da kavramlar kapma, özentili olduğunda bile bir tat
var. Şakacılık, kendiyle alay, kendi sınıfının dışındakilere bıyık altından gülme güdüsü.
Saçma’yı keşfeden, sıfırı bulan doğu halkı değil miyiz? Yurdumuzsa dağlı, Asyalı, yalnız ayaklarını
azıcık Akdeniz’e sokmuş.
Rıza Paşa’da esnaf birbirine yardımcı, rekabet pek önemli değil. Çünkü o daracık yokuşun iki kıyısına
dizilmişler, her gün yüz yüze bakmak zorundalar. O yüzden de komşuluk töresi baskın çıkıyor ticaret
hırsına. İlişkileri daha çok Fatih yöresiyle, oraların tavırdaş esnafıyla ve alacakları eşyanın seçimini
mağaza sahibine bırakan dar gelirli ailelerle.
En yeni modadan bir önceki giysiler... renkli çamaşırlar naylon torbalarından çıkarılmış, takımlar ayrı
ayrı satılıyor... poliüretan topuklu pabuçlarla terlikler, turistler için işlemeli, topuksuz terlikler, plastik
eşya... Sergilerde, Türkan Şoray’ın fotoğrafları, nedense hep çiçek resimleriyle süslü kartpostallar…
(Alınmıştır.)
Uyar, T. (2005). Gündökümü I. (2. bs.). İstanbul: YKY.
479