Page 476 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 476
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 242
9.ÜNİTE > Günlük/Blog Kazanım A.4.10. Metinde yazarın bakış açısını belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi YAZAR VE BAKIŞ AÇISI 25 dk.
Amacı Yazarın bakış açısını ve bu bakış açısının metne ve okuyucuya katkılarını belirleyebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyarak soruları cevaplayınız (Alıntılanan metnin aslına sadık kalınmıştır.).
2 Ağustos 1914
300 kron almak için bankaya gittim, paramı almak için yalvarmam gerekti. Herkes bankalara saldır-
dı, bankalar birkaç gün içinde milyonlarca kron ödemek zorunda kaldı, banknot matbaası gece gün-
düz para basıyor. Babam da çok az bir para alabildiği için sıkıntı çekiyor. Nasıl bitecek bu iş? Avus-
turya parası öyle değer yitirdi ki daha Ostende’deyken (Ostent) bile 100 kron bozmuyorlardı. Bütün
arkadaşlarımız üniforma giydi, FritzMeiler (Fritzmaylır), Hombostel (Hombostıl) filan acaba onları
yine görebilecek miyiz? Ya onlar bizleri? Ben ve hatta ağabeyim Alfred de (Alfred) onlara katılmak
zorunda kalacağız nasılsa, verilen sözlere inanmıyorum. Son adam ölmeden bitmez bu savaş. İşin en
korkunç yanı bütün kentin dışarıdan haber alamamasıdır. Belgrad çoktan düşmüş olmalı ama hiçbir
gazete bu konuda yazı yazamıyor. Buna karşılık söylentiler dolaşıyor ortalıkta: Güya Poincare (Poy-
ncari) ölmüş [Jaures’in (Joges) arkasından], askerler mahvolmuş ama ne korkunç ki hiçbirimiz hoş
ve sevindirici bir haber alamıyoruz. Gerçek olan bir şey var, o da Almanların savaş ilan etmiş olması.
İngiltere ne yapıyor acaba, diye soruyoruz kendimize. Duyduğumuza göre Mantenegra (Manteneg-
ra) İtalya’ya satılmış, biz de Cetinje (Zetinye) yolunda olmalıymışız, haberlerin böylesine gözlenmesi
korkunç bir şey, insanı deli ediyor. Alfred’le birlikte Dr. Z.’ye gidiyorum, o beni biraz yatıştırıyor ama
yine de yürürken de otururken de heyecandan yerimde duramıyorum. Yakından izleyince dünya ta-
rihi dehşet verici. Sokaklarda erkeğe rastlanmıyor, görülenler yalnızca kadınlar ve yaşlılar. Her şeyin
sessizliğe bürünmesi çok korkunç, bahçemde bağıran çocuklar yok artık, müzik sesi de gelmiyor hiç-
bir yerden, coşku da yok olmuş. Sokağa istemeyerek çıkıyorum, bunca boşluğu görmek istemiyorum.
Kendim de çekip gitsem daha iyi olurdu.
(Alınmıştır.)
Zweig, S. (1997). Günlükler. İstanbul: Can.
1. Günlük örneğinde, gerçeklik duygusunun okuyucuya verilmesinde anlatıcının gerçek kişi yani yazar
olmasının metne ne gibi katkıları olabilir?
475