Page 20 - Tarih 10 | Çalışma Defteri-3
P. 20

Beceri Temelli-III





          Aşağıda verilen metinleri okuyunuz. Soruları, bu metinleri göz önünde bulundurarak cevaplayınız.




                                                                                                                                     TIMAR SİSTEMİ VE OSMANLI DEVLETİ

                                                                     Tımar, devlet görevlilerine hizmetleri karşılığın-
                                                                     da, belli bir bölgenin vergi toplama yetkisinin
                                                                     devredilmesi anlamına gelmektedir. Tımar yoluy-
                                                                     la kâtipler, dinî görevliler, kadılar vs. gibi sivil gö-
                                                                     revlilere maaşları karşılığında gelir tahsisleri ya-
                                                                     pılmasına rağmen, genel uygulamada tımar
                                                                     sistemin asıl amacının seferler için asker besle-
                                                                     mek olduğu söylenebilir. Tımar sisteminde tarım
                                                                     arazisi devlete aitti. Toprağı işleyen köylüler kira-
                                                                     cı konumundaydı. Köylü toprağın sadece tasarruf
                                                                     hakkına sahipti, toprağı satamaz veya bir başka-
                                                                     sına devredemezdi. Tımarı elinde tutan sipahinin
            toprak üzerinde kanunlarla tespit edilmiş bazı denetim hakları vardı. Devlet ona toprak üzerindeki denetim haklarını,
            gelirini güvenceye alabilmesi için vermişti. Sipahi; devletin toprak yasalarını uygular, boş toprakları sözleşmeyle ve
            peşin ödenen bir kira, “tapu resmi” karşılığında talep eden köylünün tasarrufu altına verirdi. Köylü ise sürekli işlemek
            ve zorunlu vergileri ödemeyi üstlenirdi. Toprağı üç yıl boyunca bir neden olmaksızın boş bırakırsa, sipahi toprağı bir
            başkasına verebilirdi. Her sancağın kanunnamesi, köylünün vermesi gereken vergi ve hizmetleri tek tek belirlenmişti.
            Sipahi bunlara yenilerini ekleyemezdi. Kurallara aykırı hareket eden sipahi, tımarını yitirebilirdi.
                                                  Cahit Aydemir, Sema Yılmaz Genç, Ortaçağın Sosyoekonomik Düzeni: Feodalizm.
                                                                                       (Metin düzenlenerek alınmıştır.)


                                                                      Ortaçağın Sosyoekonomik Düzeni:
                                                                                    Feodalizm

                                                                     Feodalizm, sözcük anlamıyla toprağa dayalı düzen
                                                                     anlamına gelir. Tarihsel anlayışla feodalizm; Orta
                                                                     Çağ’a karşılık gelen siyasal, ekonomik ve sosyal
                                                                     düzenin adıdır. En geniş tanımıyla Feodalite, top-
                                                                     rağın ve toprak üzerindeki egemenliğin parçalan-
                                                                     dığı üretim ve yönetim sistemidir. Feodalizmin si-
                                                                     yasal yönünde güçlü merkezî otorite görülmez.
                                                                     Devletlerin birliği yoktur. Çünkü ülke değişik siya-
                                                                     sal birimlere ayrılmıştır. Böylesi bir rejimde siyasal
                                                                     birimler arasında birliğin sağlanması oldukça zor-
                                                                     dur, dolayısıyla merkezi otorite zayıftır. Feodaliz-
            min ekonomik yönü tarım etkinliğine ve en önemli mülkiyet olan toprağa dayanır. Dolayısıyla tarım da en önemli
            faaliyettir. Feodalizmin sosyal yönünü, toprağı işleyen serf ile toprak sahibi senyör arasındaki ilişki tayin eder. Senyör
            koruyandır. Serf korunandır. Toprağın işleyeni ile sahibi arasındaki bu ilişki yönetilen, yöneten ilişkisidir. Bu eşitsizlik
            demektir. Sınıflı bir toplum yapısında sömürülen-sömüren ilişkisinin olduğunu göstermektedir.
                        Cahit Aydemir, Sema Yılmaz Genç, Ortaçağın Sosyoekonomik Düzeni: Feodalizm. (Metin düzenlenerek alınmıştır.)







                                            ORTAÖĞRETİM    20 TARİH-10
                                        GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25