Page 18 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Çalışma Defteri 4
P. 18

Beceri Temelli-II





         Aşağıdaki metni okuyarak soruları cevaplayınız. ( Alıntılanan metnin aslına sadık kalınmıştır. )

                                                            13
            Küçük Dergi’nin ilk sayılarının birinde Mehmet Pinpiloğlu’nun “Yapma Sanatçı” üzerine bir yazısını okumuştum. De-
            yişi hoşuma gitmişti o yazının, neler dediğini pek anlayamamıştım. Mehmet Pinpiloğlu derginin ağustos sayısında
            o konuya dönüyor, “Yapma Sanatçı Çeşitleri” üzerinde durarak
            düşüncesini açıklıyor. İlk yazısı dikkati çekmiş, şöyle diyor kendisi:
            O yazıyı beğenen kişiler olduğu gibi, yerenler de oldu. Kimi anlamadım, dedi. Kimi benim için; kim bu adam, dedi.
            Kimi soyadıma takıldı. Kimi de böyle Türkçe olmaz, çoluk çocuk da yazı yazarsa, halimiz nice olur, diye söylendi.
            Pinpiloğlu’na sataşan, çatan yazıları görmedim. Ama dilini beğenmemişlerse, bence, haksızlık etmişler. İyi kullanı-
            yor Türkçeyi, edebiyat yapmağa kalkmadan yazıyor. Noktalama işaretlerini de azaltsa daha iyi edecek. “Dedi”ler-
            den önce virgülün ne yeri var? Hele “benim için”den sonraki noktalı virgülü
            hiç anlamadım. “Çoluk çocuk da yazı yazarsa...” demişler. Böyle söyleyenler de bir zaman çocuk değiller miydi aca-
            ba? Kişi gençliğinde, çocuk denecek yaşta başlar yazı yazmaya, giderek o da ihtiyarlar arasına karışır. İhtiyarların:
            “Gençler bu işlere karışmasın” demeleri de gençlerin: “İhtiyarlar
            sussun artık” demeleri kadar saçmadır. Yazanın yaşından size ne? Ne demiş, siz ona bakın.
            Gelelim Pinpiloğlu’nun dediklerine:
            Ben, diyor, oldukça dar çevremde üç çeşit yapma sanatçı tanıdım:
            Hevesliler, okumuşlar, politikacılar. Hevesliler derken yeni başlayanları, yani eskilerin deyimiyle, müptedileri kas-
            dettiğim sanılmasın. Ben, artık o devreyi atlatması gerekecek kadar zamanı iyi-kötü kullanmış, fakat hâlâ sesi kısık,
            hâlâ bir şeyler yapmak umudunda olan sanatçılarımızdan bahsediyorum. Okuduğumuz dergilerin sayfalarını yeni-
            den karıştırıverin, bunlardan üç beşini bir çırpıda bulursunuz.
            Hevesli çeşidinin kendisine zararı çok, ötekilere göre azdır. (Bu cümleyi beğenmedim, belki de dizgi yanlışı vardır.)
            Zira uzun zaman okuru kandıramazlar, foyaları çabuk meydana çıkar. Bir de dergi sayfalarını boşuna harcamaktan
            vazgeçseler, vakitlerinin dolduğunun farkına varsalar.
            Duralım biraz burada. Pinpiloğlu bunu yazarken kimleri düşünmüş, bilemiyoruz. Onun edebiyat acunundan, dergi
            sayfalarından atmak istediği kimseler, ne biliyor? Belki de başkalarının hoşlanarak okudukları yazarlardır. Benden
            öğüt Pinpiloğlu’na: Kimseyi kovmaya kalkmasın, beğenmediğini söylesin o başka, ama edebiyat acunu kendi evi
            değildir, herkese açıktır orası. (…)
                                                                                               (Kasım 1952)
                                                                                                                   Nurullah Ataç, Dergilerde
            Kelime Dağarcığı
            müptedi: Başlayıcı.

        1.  a) Küçük Dergi’nin ilk sayılarının birinde Mehmet Pinpiloğlu’nun “Yapma Sanatçı” üzerine bir yazısını okumuştum.
                cümlesinin ögelerini bulunuz.

            b) Bu cümleyle ögeleri ve ögelerinin sıralanışı bakımından özdeş bir cümle yazınız.
            ........................................................................................................................................................................................................
            ........................................................................................................................................................................................................
        2. Okuduğunuz metinde geçen "bahsediyorum" kelimesinin neden bitişik yazıldığını açıklayınız.
            ........................................................................................................................................................................................................................
            ........................................................................................................................................................................................................................
        3. Metinde geçen "Zira uzun zaman okuru kandıramazlar, foyaları çabuk meydana çıkar." cümlesinde virgül (,) sıralı
        cümleleri  ayırmak için kullanılmıştır. Siz de virgülün aşağıdaki tabloda verilen kullanım amaçlarına uygun birer   örnek
        cümle yazınız.











        4. Okuduğunuz metinde Nurullah Ataç, Mehmet Pinpiloğlu’nu "Noktalama işaretlerini de azaltsa daha iyi edecek.  “De-
        di”lerden  önce virgülün ne yeri var? Hele “benim için”den sonraki noktalı virgülü hiç anlamadım." şeklinde  eleştiriyor.
        Sizce noktalama işaretlerinin kullanımı kişiden kişiye değişebilir mi? Düşüncelerinizi gerekçeleriyle birlikte yazınız.
              ..........................................................................................................................................................................................................
              ..........................................................................................................................................................................................................
              ..........................................................................................................................................................................................................



                                            ORTAÖĞRETİM     18 TDE-11
                                        GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23