Page 15 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Çalışma Defteri 4
P. 15

Açık Uçlu Sorular






                                                     KAYBOLAN KELİME

            Bu bayram, dilimizin bir kelime kaybettiğine iyice inandım. “Tandır” gibi “kağnı” gibi artık yaşanan hayatta yeri
            kalmamış, şöyle böyle bir kelime değil; zarif, ince, medenî bir kelime. Kapıyı çalan çöpçünün posbıyıkları arasında
            onu aradım. Yok!.. Bahşişini alan bekçinin kavlak dudaklarından onu bekledim. Yok!.. Bakkalın çırağından,  sebze-
            cinin yamağından, kasabın oğlundan onu işitmek istedim. Yok!..
            İpek mendilini alan oğlan, eşarbını kıvıran kız, iki buçukluğu cebine indiren manav, üç gün kapımızı kim çaldıysa
            hediyesini kim aldıysa bana o beklediğim kelimeyi vermeden gitti! İki yüz kuruş yazan taksinin şoförüne iki yüz
            elli kuruş veriyorsunuz. Taş gibi bir sükût! Kitabından sevgiyle bahsettiğiniz genç adamla karşılaşıyorsunuz. Ha-
            karete benzer hissiz bir selam! Tramvayda, ayakta kalmış bir kadına yerinizi veriyorsunuz. Yüzünüze, burun delik-
            leriyle yüksekten bir bakış! Ve hiçbirinin dilinde aradığınız o ince, o kibar, o insanı insan yapan güzel kelime yok!
            Geçen yıl, Atina’da bindiğim bir otomobilin şoförü, bana bu kelimeyi on kuruşluk bahşiş için söylemişti: Hem  ba-
            şından kasketini çıkararak hem de kelimenin başına bir “çok” ilave ederek. Roma’nın en büyük otelinde oda hiz-

            metçisi kız, yine küçük bir hediye karşılığı zarif vücudunu nezaketle kırarak bu kelimeyi dudaklarında tebessümle
            söylemişti. Bir kelime deyip geçmeyin. Cemiyet hayatındaki birçok şikâyetleri bu kelimenin yokluğuna bağlamak
            bile mümkündür.
            Düşünüyorum: Artık lügat kitaplarında beyaz kâğıdın kefenlediği bu ölü kelimeyi nasıl diriltsek! Acaba belediye,
            bu kelime için bir fiyat listesi yapamaz mı? Hiç olmazsa çarşıda, pazarda, iş hayatında canımız istediği zaman
            listeye bakar; parasını verir ve içimizin özlediği bu üç heceli sözü duyarız! Haaa! Affedersiniz, deminden beri, yana
            yakıla hasretini çektiğim bu kelimenin ne olduğunu söylemedim değil mi?
            Teşekkür!














         Okuduğunuz metinden hareketle tabloda istenilen bilgileri ilgili yerlere yazınız.



             TÜR



             KONU




             İLETİ





             DİL VE ANLATIM










                                                 MATEMATİK-11
                                            ORTAÖĞRETİM    15 TDE-11
                                        GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20