Page 16 - Tarih 10 | Çalışma Defteri 5
P. 16
Beceri Temelli - 1
Aşağıdaki soruları metinden yola çıkarak cevaplayınız.
Kendini İlme Tahsis Eden Fâni, Bakidir.
Zihniyetiyle bir ayağı Şark’ta öteki Garb’ta olan büyük hükümdar Fatih Sultan Mehmet, ilim adamına gösterdiği
emsalsiz ilgi ve sevgi ile ilim adamının fikrî özgürlük ve haysiyetini kurtarmıştı. İstanbul’a ayak basar basmaz, Aya-
sofya’dan ve papaz odalarından yararlanarak mevcut binalarda, ilk medreseleri açmıştı. Ali Kuşçu, Ali Tusi ve Molla
Zeyrek gibi büyük hocaları bu müesseselerin başına getirmişti. Fatih, seferlerde de âlimlerden bir kısmını beraberinde
götürür, bazen heyet hâlinde bazen de tek tek onları yanına alır ve gittiği yerlerde boş zamanlarını ilmî sohbetlerle
geçirirdi. Fatih, gittiği memleketlerin âlimleriyle de görüşürdü. Padişah; âlimlerin nazını çekmekte, huysuzluk, titizlik,
geçimsizlik hatta kıskançlıklarını idare etmekte çok temkinliydi. Onun bu tahammüllü anlayışı, ilmin özgürlüğüne
ve şerefine en büyük hizmetti. Onlarla sohbet eder, latifelerde bulunur, bilhassa münazaralara karşı adeta tiryakilik
gösterirdi. Padişahın yanına girerken âlimler, teşrifat kurallarına uymak zorunda olsalar da Hatibzade gibi bazı âlimler
değil padişahın elini öpmek, huzurunda eğilmezdi. Fatih de bütün bunları hoş görerek müdahale etmezdi. Toplantı-
larda âlimler oturur, ümera ayakta dururdu. Fatih, fazilet ve irfanı ile şöhret bulan insanları İstanbul’a davet ederek
hükûmet merkezini ilim ve fen durağı hâline getirmeye çalışırdı. Bu yoldaki ulvi maksadını gerçekleştirmek için hiçbir
fedakârlıktan çekinmez ve hiçbir masraftan kaçınmazdı. Fatih, tıpkı askerî fetihleri gibi bilgi adına açtığı savaşta da
bir âlimler, sanatkârlar ordusu tesis etmiş ve bu muhteşem kadronun başına da yine kendisi serdar olmuştu.
Semiha Ayverdi, Edebi ve Manevi Dünyası İçinde Fatih, s.58-59’dan düzenlenmiştir.
ORTAÖĞRETİM 16 TARİH-10
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ