Page 20 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | Çalışma Defteri 5
P. 20
Beceri Temelli-II
Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları bu metne göre cevaplayınız.
SEVGİLİ ARSIZ ÖLÜM
Huvat Aktaş'ın bir gündüz bir gece süren yolculuğu, bir öğle vakti Alacüvek Köyü ağılının başında son buldu. Bu kez
masmavi bir otobüsle çıkagelmişti köye. Otobüs, yol boyunca epeyce toz yutmuştu ama yine de güneşin kızgın ışıkları
altında ayna gibi parlıyordu. Köylüler, hayatlarında ilk kez gördükleri bu garip şey karşısında ilkin dehşetle irkildiler. Bu
şaşkınlık anında dua okuyup sağa sola üfürenlerin, (...) yanı sıra, otobüsün sağını solunu elleme cesareti gösterenler de
çıktı. Huvat Aktaş otobüsün köylüler üzerinde yarattığı etkiden öyle çocuksu bir sevinç duydu ki sonunda duman rengi
elbisesinin, foter şapkasının fark edilmemesine içerlemeyi bir yana bıraktı. Yanında getirdiği şoförün de yardımıyla oto-
büs ve yararları hakkında uzun açıklamalara girişti. Bagaj kapaklarını açıp içini göstermesine, motor kapağını kaldırıp
herkese tek tek baktırmasına rağmen birkaç hevesli dışında -onlar da çoluk çocuktu- çoğunluk otobüse binmemekte
ayak diredi. O zamana kadar Alacüvekliler, bir yerden bir yere eşek sırtında gitmeye bile pek alışık değillerdi. Gidip
geldikleri yerler kasaba dışında iki adımlık yoldu. Kasabaya da öyle sık gidip geldikleri yoktu zaten. Üstelik bu uzun
yolu kısaltmak için iyi de bir kolaylık bulmuşlardı. Köyden çıkar çıkmaz arkalarından azgın bir boğa geliyormuş gibi
seğirtiyorlardı. Bitkin düşünce kocaman bir kayayı sırtlayıp bir zaman tıslaya tıslaya yürüyorlardı. Kayayı bir yana atar
atmaz kendilerini kuş gibi hafiflemiş hissediyor, yeniden seğirtiyorlardı. Bu yüzden otobüse karşı korkularını çabucak
atamadılar. Ama otobüsle yolculuk etmenin zevkine varınca da yürümenin ne kadar yararsız ve yorucu bir iş olduğunu
çok çabuk anladılar. Tarlaya, bağa, hatta ağıla bile otobüsle gidip gelmeye başladılar. Doğrusu, Huvat'ın şimdiye kadar
köye getirdiği yeni şeyler içinde otobüsün üstüne yoktu. İlk kez, bir soba getirmişti. Sobayı, insanları kışın tandır başına
toplaşmaktan kurtaracak önemli bir icat olarak kabul etmişti. Ama köylüler, sobayı öyle soğukkanlı karşılamışlardı ki
Huvat deliye dönmüştü. Başına toplananlara sobanın yararını anlatabilmek için bir ton dil dökmüş, ayağının tozuyla
yarım samanlık keven otunu yakıp kül etmişti. O kızgınlıkla köyden çıkıp gitmiş, bir daha adımını atmayacağına dair su
gibi yemin içmişti. Ama günün birinde koltuğunun altında kocaman bir kutuyla çıkıp geldi. Konuşan kutu Alacüvek'in
altını üstüne getirdi. Herkes uykudan, yemeden içmeden kesildi. Korkudan yüreği ağzına gelen iki gelin çocuk düşürdü.
Köyün yarısından çoğu radyonun başında fenalık geçirdi.
(...)
Latife Tekin, Sevgili Arsız Ölüm
1. Metnin anlatıldığı döneme dair düşüncelerinizi metinde anlatılanlardan yola çıkarak belirtiniz.
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
2. Metinde kullanılan gerçek ve gerçek dışı unsurlar metnin inandırıcılığını nasıl etkilemiştir?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
3. Edebî metinler ait oldukları milletin millî ve manevi değerlerini yansıtmalı mıdır? Niçin?
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
4. Bir romanda millî ve manevi değerlerinize aykırı ifadeler gördüğünüzde onu okumaya devam edip
etmeyeceğinizi nedenleriyle belirtiniz.
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
ORTAÖĞRETİM 20 TDE-9
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ