Page 24 - T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük | Çalışma Defteri 6
P. 24
Beceri Temelli - 3
Aşağıda verilen metinleri ve görselleri dikkate alarak soruları cevaplayınız.
BARIŞA SON VEREN “BARIŞ”LAR
I. Dünya Savaşı’nın galip devletleri, yendikleri devletlere imzalattıkları antlaşmaları kendi aralarında yaptıkları gizli
antlaşmalara dayalı olarak hazırladılar. Çok ağır yaptırımlar içeren ve kendi emellerini gerçekleştirmeye yönelik şartları,
karşı tarafa itiraz hakkı tanımadan kabul ettirdiler. Dolayısıyla I. Dünya Savaşı’nı sonlandıran antlaşmalar, beklenen ba-
rış dönemini başlatmadığı gibi yirmi bir yıl gibi kısa bir süre sonrasında, 1939’da yeni bir “Dünya Savaşı” nın çıkmasının
da önemli sebepleri oldular. Savaştan galip çıkan devletlerin kendi emelleri doğrultusunda kurdukları düzeninin deva-
mını sağlamaya gayret gösterdiler. Bu durumun bir sonucu olarak da gerek bölgesel gerek küresel iş birliğine dayalı
devletlerarası örgütler kurma yoluna gittiler.
MİLLETLER CEMİYETİNİN KURULMASI (10 OCAK 1920)
ABD Başkanı Wilson, dünya barışının korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla uluslararası bir teşkilatın
kurulmasını istemişti. Paris Barış Konferansında bu fikir 32 devlet tarafından kabul edilerek teşkilatın kurulma kararı
alınmıştı. 10 Ocak 1920’de merkezi Cenevre olan ve asil üyelerini I. Dünya Savaşı’nın galip devletlerinin oluşturduğu
Milletler Cemiyeti kuruldu. Savaşta tarafsız kalmış olan devletler de asil üyeler arasına dâhil edildi. Kuruluşunda 18 üye-
den oluşan cemiyetin üye sayısı daha sonra 63’e ulaştı. Fakat Cemiyet kısa bir süre sonra kuruluş amacından uzaklaştı
ve büyük devletlerin çıkarlarını savunan bir örgüt hâline geldi. Sömürgeci büyük devletler, kendi egemenliği altındaki
halkların isteklerini kesinlikle dikkate almadıkları gibi Cemiyet’in ilkelerinin de kendi sömürgelerinde uygulanmasına
razı olmadılar. Bu sebeplerledir ki Cemiyet uluslararası birçok sorunun çözümünde beklenen katkıyı yapamadı. Türkiye
1930’lu yıllara gelindiğinde Lozan’dan kalan sorunları barışçı yollarla büyük ölçüde çözüme kavuşturmuş ve komşularıy-
la iyi ilişkiler içine girmişti. Bu gelişmeler sonrası Yunanistan’ın ve İspanya’nın önerisiyle Milletler Cemiyeti, Türkiye’yi
üyeliğe davet etti. Cemiyet’in işleyişindeki aksaklıkların bilinmesine rağmen Türkiye, dünya barışının korunması için
beslediği iyi niyetin göstergesi olarak üyelik davetini kabul etti (18 Temmuz 1932).
ORTAÖĞRETİM 24 T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-12
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ