Page 16 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | Çalışma Defteri-7
P. 16

Açık Uçlu Sorular-I



         Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları bu metne göre cevaplayınız.







                                                         1. Metin

                  Ben Maria Skolodowska. 7 Kasım 1867’de Rusya İmparatorluğu’nun Varşova şehrinde doğdum. Şaşırdınız mı?
          Haklısınız, beni Marie Curie adında bir Fransız bilim kadını olarak tanıdınız, okudunuz ama 1867’de memleketim Po-
          lonya, Rus İmparatorluğu toprakları içindeydi. Maria nasıl Marie oldu peki? Hadi gelin hikâyemi anlatayım size:
                  Babam fizik öğretmeniydi. Onurlu ve yurtsever biriydi. O nedenle çok yetenekli ve bilgili olmasına rağmen

          Rus işgali altındaki ülkemizde sıradan ve yoksul bir öğretmen olarak yaşadı. Annem ise bir kız okulunda yöneticiydi,
          ben doğduktan sonra işini bırakmak zorunda kalmıştı ve ne yazık ki kısa bir süre sonra da verem hastalığından vefat
          etti. Babamın yönlendirmeleri ve bizlere öğrettikleriyle bilime büyük ilgi duymaya başladım. Fakat o yıllarda birçok
          ülkede olduğu gibi Rusların yönetimi altındaki Polonya’da da kızların bilimsel alanlarda eğitim almaları olanaksızdı.

          (…)







                                                         2. Metin
                  Marie Sklodowska Curie, 1863 yılında Ruslara karşı yapılan başarısız Polonya Ayaklanması’ndan kısa bir süre
          sonra Polonya'da doğdu. 1891 yılında Sorbonne Üniversitesine girdi. Marie Curie o tarihlerde maddi imkânsızlıklar
          içinde olmasına rağmen (Bir keresinde açlıktan sınıfta bayılmıştı.) sınıfının en başarılı öğrencisiydi.

                  1895'te Fransız Kimyacı Pierre Curie ile evlendi. Pierre Curie o tarihlerde piezo elektriğini keşfeden bilim ada-
          mı olarak tanınıyordu. Marie Curie, piezoelektrik özelliği olan maddeleri kullanarak radyoaktif maddelerin aktifliğini
          ölçmek suretiyle uranyum ve toryum elementlerinin radyoaktif yapıda olduklarını gösterdi. 1898 yılında Marie ve
          kocası uranyum cevherinin içerdiği yeni bir element keşfettiler. Bu yeni elemente, Madam Curie'nin ülkesi olan Polon-

          ya'dan esinlenilerek "polonyum" adı verildi. 1898 yılının sonlarında Curieler radyum olarak adlandırdıkları, çok daha
          aktif bir elementi eser miktarda elde edebildiler. Tartılabilir çoklukta radyum elde edebilmek için çok büyük çaba sarf
          ederek uranyumca zengin cevherden radyumu ayırabildiler. Tonlarca cevheri dört yıl boyunca defalarca saflaştırarak
          ve kendi birikimlerini de bu iş için sarf ederek 0,1 gr radyum elde etmeyi başardılar. 1903 yılında Marie ve Pierre Curie,

          A.H. Becquerel ile birlikte radyoaktif maddeler ile yaptıkları çalışmalardan dolayı Nobel Fizik Ödülü'nü kazandılar.
                  Madam Curie, eşinin 1906 yılında bir trajik kazası sonucu ölümünden sonra eşinin Sorbonne Üniversitesindeki
          profesörlük görevini devraldı. Kadın olmasından kaynaklanan bilim komitesinin ön yargılı davranışlarıyla karşılaştı.
                  Madam Curie, radyum ve polonyumun keşfiyle 1911 yılında, ikinci Nobel Ödülü'nü de kimya dalında aldı. Ha-

          yatının son yıllarını Paris Radyum Enstitüsünü yönetmekle geçirdi. Madam Curie, yıllarca radyoaktif maddelerden
          yayılan radyasyona maruz kalmış olmanın neden olduğu kan kanserinden (lösemi) öldü.















                                               ORTAÖĞRETİM  16 TDE-9
                                           GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21