Page 26 - İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük 12 | Çalışma Defteri-8
P. 26
Beceri Temelli - 3
Aşağıdaki soruları verilen metinlerden ve görsellerden yararlanarak cevaplayınız.
TÜRKİYE’DE POPÜLER MÜZİK
ARABESK: Asıl tüketicilerinin yeni bir tür olarak algılamadıkları fakat “klasik müzik” ve
“halk müziği” adları altında iki kategoriye sadık kalanların önce “minibüs müziği” sonra da
müzikalitesindeki bazı özellikler nedeniyle “arabesk” adını taktıkları tür, 1960’ların sonla-
rına doğru en çok dinlenen ve en çok satan müzik oldu. Köyden çıkmış ama kente de henüz
tam anlamıyla girememiş gecekondu çevrelerinin hem elektrosaz kullanımıyla geleneksel
halk müziğine benzeyen hem de Batılı yaylı çalgıların bolluğu nedeniyle kentlilik ve incel-
mişlik izlenimi veren bu müziğe olan tutkusu, yeni bir endüstri bile oluşturmuştur. 1970’te
Orhan Gencebay’ın “Bir Teselli Ver” plağıyla başlayan satış rekorları furyası daha sonra
Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses ve tıpkı Orhan Gencebay gibi geleneksel halk müziğinden
“arabesk”e geçiş yapan İbrahim Tatlıses tarafından sürdürüldü. Arabeskin bu benzeri gö-
rülmemiş ticari başarısı, TRT’yi de başlangıçta uyguladığı sansürden vazgeçmeye zorladı.
“Arabesk” sanatçıları, 1970’ler ve 80’lerde bol şarkılı birçok film de yaptılar.
https://www.academia.edu/29768854/TAR%C4%B0H_2002_T%C3%9CS%-C4%B0AD (Düzenlenmiştir.)
ARANJMAN: “Hafif müzik” olarak adlandırılan Batı müziği, 1960’lı yıllara gelinmeden ya-
bancı şarkıcılar ve besteler aracılığıyla özellikle büyük kentlerde memur ve aydın kesim,
daha çok da gençler tarafından sevilmiştir. Batı kültürüyle yetişen şehirli gençler kendi
gruplarını da oluşturarak Batı dünyasındaki müziği aynen icra etmeye başlamışlardır. An-
cak bu yönelim zaman içinde kendini tekrardan, taklitten öteye gidememiştir. Türkiye’deki
popüler müziğin gelişimine önemli etkisi olan “Türkçe sözlü hafif Batı müziği” (aranjman),
ülkemizde pop müziğin doğuşu olarak görülmüş, 1960’lı yılların başında ilk örneklerini ver-
meye başlamıştır. Beğenilen yabancı parçaların üzerine Türkçe sözlerin yazılması ile Türki-
ye’de yeni bir dönemi başlatan bu akım, yabancı dil bilmeyen dinleyicilere ünlü, yabancı
parçaları Türkçe sözlerle tekrar dinleme imkânı vermiştir. Aranjman müzik, Ajda Pekkan
gibi yeni şarkıcıları da beraberinde getirmiş; Türkçe şarkı söylemenin yadırgandığı bir anla-
yışı yıkmış ve popüler Batı müziğine yönelik ilginin artmasında önemli rol oynamıştır. Mü-
zikal anlamda yeni bir şey ortaya koymamasına rağmen geniş bir dinleyici kesimini tonalite
müzikle, armoniyle ve Batı çalgılarıyla tanıştırmıştır.
http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/ET001078.pdf (Düzenlenmiştir.)
ANADOLU POP-ROCK: 27 Mayıs 1960 Darbesi sonrasında hazırlanan 1961 Anayasası, bir
askerî darbenin ardından çıkmasına karşın daha geniş bir siyasal serbestlik alanı sergile-
mesi, demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesi bakımından önemli bir anayasa olmuştur.
Darbenin ardından kuvvetlenen halkçılık ilkesinin de etkisiyle edebiyatta ve sanatta köy
olgusu açığa çıkmıştır. Yaşar Kemal, Mahmut Makal, Fakir Baykurt gibi yazarların kitapları
çok okunmuş; Ahmet Arif, Hasan Hüseyin gibi Anadolu şairleri önem kazanmıştır. Bu ge-
lişimin müzikteki karşılığı kimi uzmanlarca Anadolu pop-rock olarak yorumlanmıştır. Bu
dönem, öncekiler gibi Batı’da icra edilen müziklerin Türkiye’de aynen kopyalanarak icra
edilmesinin aksine Batı müzik tekniğinin ve millî / yerel unsurların birbirleriyle harmanlan-
ması olarak kendini göstermiştir. Anadolu pop-rock akımının, dönemin aranjman müziğine
yerli bir alternatif olduğu da göz ardı edilemez. Aranjman dönemine özellikle 60’lı yılların
sonlarında başta Hümeyra olmak üzere Moğollar, Cem Karaca, Fikret Kızılok, Selda Bağcan
ve Barış Manço’ nun öncülüğünde yükselen Anadolu pop akımı ile set çekilebildiği ifade
edilmektedir.
Nazif Camgöz, Anadolu Türkülerinin Anadolu Poprock Müzik Türüne Uyarlanmasının Halkbilimsel
İncelenmesi
ORTAÖĞRETİM 26 T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-12
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ