Page 243 - DEFTERİM TARİH 10
P. 243
Osmanlı-İspanya İlişkileri
• XVI. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlılar Doğu Akdeniz ve Kızıldeniz’de, İspanyol
Krallığı ise Atlantik ve Kuzey Afrika sahalarında söz sahibi olmaya başlamıştır.
• Osmanlı’nın doğu-batı ticaretini kontrol etmek istemesi ile batıya, İspanya’nın ise
doğuya doğru ilerleyişi kısa sürede iki devleti karşı karşıya getirmiştir. İki devlet, Ak-
deniz’de XVIII. yüzyılın sonlarına kadar sürecek askerî, siyasi ve ekonomik çatışmanın
içine girmiştir.
• Osmanlı Devleti bu mücadelede İspanya’yı yalnız bırakmak amacıyla Fransa, Venedik
ve Cenevizlilere ticari ayrıcalıklar vermiştir.
Osmanlı-Habsburg İlişkileri
• Osmanlı Devleti’nin Batı’daki büyük rakibi Habsburgların yönettiği Kutsal Roma-Ger-
men İmparatorluğu, Katoliklerin tek temsilcisi olarak tüm Avrupa’yı kontrol altına
almak istemiştir.
• 1519’da imparatorluğun başına geçen Şarlken ile Habsburglar; Almanya, İspanya ve
Avusturya merkezinde Avrupa’nın büyük kısmına hâkim olmuştur. Osmanlı’nın, Mohaç
Muharebesi’nin (1526) ardından Macar Krallığı’na üstün gelmesi ile başlayan Osman-
lı-Habsburg mücadelesinde Şarlken güç kaybetmiş ve Protestanlarla girişilen mezhep
savaşlarının da etkisiyle 1556’da tahttan çekilmiştir.
• Osmanlı, Macaristan için yaklaşık 180 yıl boyunca Habsburglar ile mücadele etmiştir.
Bu durum iki devlete de zarar vermiş, devlet bütçelerinin büyük bir kısmı bu mücade-
leye ayrılmıştır.
• Osmanlı Devleti, Habsburg İmparatorluğu’na karşı Fransa’yı yanına çekmiş ve mezhep
savaşlarında Protestanlara destek vermiştir. Bu durum; Habsburg İmparatorluğu’nun
siyasi, askerî ve dinî yönden zayıflamasına neden olmuştur.
Avrupa’da Türk Algısı
XV. yüzyılın ortalarından XX. yüzyılın başlarına kadar Avrupalılar, Osmanlılar ile İslami-
yet’i özdeşleştirme eğilimi içinde olmaya devam etmiştir. Bunun temel nedeni, Osmanlı
Devleti’nin batıya doğru genişlemesiyle Bizans’ın merkezi İstanbul’un Fatih Sultan Meh-
met komutasındaki Osmanlı güçlerince fethedilmesidir.
Fetihten sonra Türkler ırk ve etnik kökenlerine bakılmaksızın “Müslümanlar” olarak al-
gılanmaya devam edilmiş ve Osmanlı ordularının bütün Avrupa’yı ele geçireceğine dair
korkular hızla yayılmaya başlamıştır. Türklerin Orta Avrupa’ya ve Viyana kapılarına
dayanmaları Avrupa için gerçek bir tehlike kabul edilmiştir. Avrupalılara göre Türklerle
baş edebilmek için birleşmekten başka yol kalmamış ve bunun sonucunda kutsal ittifaklar
Bilgi Havuzu kurulmuştur. Dönemin aydınları Avrupalıların dünya gücü hâline gelen Osmanlılardan
Kanuni, Mohaç üstün olmadığını dile getirmişlerdir. Aksine kendilerinin zayıf, bölünmüş, düzensiz, tehdit
Seferi’ni Şarlken’e altında ve güvensiz olduklarını söylemişlerdir.
esir düşen Fransa
Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası
kralı Francois’yı
(Fransuva) esa-
• XV ve XVI. yüzyıllarda Osmanlı Devleti, Roma Katolik Kilisesini Hristiyan dünyasında
retten kurtarmak
yalnız bırakmak ve Avrupa Hristiyan birliğini parçalamak amacıyla çeşitli tedbirler
için yaptığını ifa-
almıştır.
de etmiştir.
• Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra şehirdeki tüm gayrimüslimlere
inanç ve ibadet özgürlüğü tanımış, yayımladığı bir fermanla İstanbul’da Ortodoks Kili-
sesinin varlığının devam edeceğini duyurmuştur.
• Osmanlı Devleti, Ortodoksları Katolik Roma Kilisesine karşı himaye ederek Hristiyan
birliğini bozmayı amaçlamış ve Patriklik vasıtasıyla Rumların Osmanlı’ya bağlanmaları-
nı sağlamıştır.
242