Page 37 - Defterim TDE 9
P. 37

3. Etkinlik: Aşağıdaki parçalarda anlatımın hangi ilkelerinden söz edildiğini parçanın altında
             boş bırakılan bölüme yazınız.

               a) Yaşayan dili kullanmayan sanatçıların            b) Yeni Lisan makalesiyle başlayan dilde
               eserleri kendilerinden sonraki dönemlerde           sadeleşme hareketi dilimizi büyük ölçüde
               kütüphanelerin tozlu rafları arasında               yabancı kelimelerin boyunduruğu altından
               yerini almaktadır. Aradan yüzyıllar                 kurtarmış, yaşayan dili edebî dil hâline
               geçmesine rağmen Yunus Emre hâlâ dillerde           getirmiştir. Yeni yazarlara düşen en önemli
               dolaşıyorsa bizim Yunus, ölümsüzlüğü                vazife bunu korumaktır.
               yakalamış demektir.
                               ...........................................         ...........................................



          4. Etkinlik: Aşağıdaki cümlelerin başındaki kutucukları yargılar doğru ise “√”, yanlış ise “X” ile
             işaretleyiniz.


                       DOĞRU-YANLIŞ


                   Cümlede tek bir anlamın olmasına yalınlık denir.


                   Anlatımda ifadelerin kolayca söylenmesine özlülük denir.

                   Cümlede gereksiz sözcük veya eklerin kullanılmamasına duruluk denir.


                   Cümlelerin dil bilgisi kurallarına uygun yazılmasına tutarlılık denir.

                   Duygu ve düşüncelerin samimi bir şekilde yazılmasına doğallık denir.






          5. Etkinlik: Aşağıdaki parçalarda boş bırakılan yerleri uygun anlatım ilkeleriyle tamamlayınız.

                   Bir yazarın dili iyi kullanması, dil yanlışları yapmayacağı anlamına gelmez. Bu, sadece
                   edebiyata yeni başlayan yazarlarda değil dünyaca tanınmış usta yazarlarda da görülmektedir.
                   Yetkin bir yazar; eserini tamamladıktan sonra birkaç kez gözden geçirmeli, eserini gereksiz
                   sözcük veya eklerden arındırarak ................................., anlam belirsizliklerini gidererek
                   ................................. yönüyle gözden geçirmelidir.
                   Halk şiirinin temelinde ................................. vardır. Halk şairleri genelde okuma, yazma
                   bilmezler. Kırsal alanda tabiatla baş başa bir hayat sürerler. Yaşadıkları bu somut gerçekliği
                   yapmacıklığa düşmeden şiirlerine yansıtırlar. İçten ve doğaçlama söyledikleri dizeler tellerden
                   dillere, gönüllere akar.
                   ................................. bir anlatımın zıddı süslü, sanatlı anlatımdır. Divan şairleri bunu edebî
                   sanatlardan -özellikle benzetme ve istiarelerden- yararlanarak çok sık kullanmışlardır.
                   Nedîm, kendi devrine göre oldukça sade sayılabilecek “Âfet-i cân dediler gamze-i cellâdın için
                   / Nahl-i gül söylediler kâmet-i şimşâdın için” dizelerinde sevgilinin gamzesini cellada, uzun
                   boyunu gül fidanına benzeterek kendinden öncekiler gibi ağdalı dili devam ettirmiştir.






                                                                                                                        35
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42