Page 61 - Defterim TDE 9
P. 61

7. Etkinlik: Aşağıdaki parçayı okuyarak tablodaki hikâye bölümlerinden hangilerinin bu açıkla-
            maya örnek olabileceğini gerekçesiyle ilgili boşluğa yazınız.

            Bu öyküler, başlangıç dönemlerinde bir olay etrafında gelişir; klasik serim, düğüm, çözüm disiplini
            çerçevesinde kurgulanırdı. Anlatılanlarda önce bir kahraman “takdim edilir” sonra da kahramanın
            başından tuhaf, ilginç, olağanüstü olaylar geçerdi. Öykü; gerilim, heyecan ve merak ögelerine yaslanarak
            oluşturulur ve çarpıcı bir finalle sonuçlanırdı. Ne var ki bu sıralamada öncelik “son”lardaydı. Öyküde
            her şey sona saklanır; neredeyse bütün bir öykü, sonu daha çarpıcı olması için tasarlanırdı.




                                     Hikâyelerden Bölümler                                    Gerekçeniz

               Oh, bu sabah ne kadar soğuktu. Yatağımın hararetlerini terk
               ettiğim vakit, çılgın fırtınalarla haykırarak, tehditkâr rüzgârlarla
               camları döverek geçen gecenin bütün bürudetini massetmiş olan
               (soğunu içine çeken) soğuk terliklere çıplak ayaklarımı sokunca
               içimde bakiyeileyl (geceden kalan) bir üşümenin titrediğini
               hissettim. Hizmetçim tabi uyuyordu, onu bu yakıcı soğukta sıcak
               yatağından kaldırmağa acırdım. Odamın kapısını açtım. Dışarıda
               kesici ve parçalayıcı kışın müfteris soğukları yüzümü ve ellerimi
               tokatladılar. Bu merhametsiz tokatların altında kollarımı sıvadım.
               Abdestimi aldım.


               Dülger balığının ölüm hâli uzun sürüyor. Sanki balık su hava
               dediğimiz gaz suya alışmağa çalışmaktadır. Hani biraz dişini sıksa
               alışması mümkündür gibime geldi. Bu iki saat süren ölüm hâlini,
               dört saate, dört saati sekiz saate, sekiz saati yirmi dörde çıkardık
               mıydı dülger balığını aramızda bir işle uğraşırken görüvereceğiz
               sanıyorum. Onu atmosferimize, suyumuza alıştırdığımız gün,
               bayramlar edeceğiz. Elimize görünüşü dehşetli, korkunç, çirkin
               ama aslında küser huylu, pek sakin, pek korkak, pek hassas,
               iyi yürekli, tatlı ve korkak bakışlı bir yaratık geçirdiğimizden
               böbürlenerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız.

               Sıcak iklimlerin akşamlarında, zaten, bizim sabahlarımızda duyulan
               neşe daha doğrusu, bir hayata, rahata giriş keyfi vardır. Gözlerinizin
               çiğ ışıktan ve göğsünüzün nefes darlığından kurtulacağını düşünerek
               bir şeyler yapmak, bir zevke hazırlanmak istersiniz. Ben de emir
               erine dam üstünde… hazırlatmıştım, kahvemi bekliyordum; birden
               avluya dört atlı girdi, dört silahlı bedevi...

               Yokluk içinde yüzen bu evde bir lamba şişesi kırmanın ne acıklı bir
               şey olduğunu anlarsınız. Bunun daha acıklısı, babamın hiç sesini
               çıkarmaması oldu. Benim ne kadar üzüleceğimi bilirdi. Suratını
               biraz asar, öğüt verir kılıklı birkaç söz söyler; ben de suç işlemiş,
               karşılığını da görmüş olurdum. Şimdi de rahatça uyurdum.








                                                                                                                        59
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66