Page 56 - İşletme (Tüm Kitap)
P. 56

OKUMA METNİ




                                       PAHALI SİMİT
                  Kişinin kendi kazandığı para, ona çok kıymetli gelir. Hiç unutmuyorum, ilkokul
          yıllarında mahallemizde bir “simit satma” merakı başlamıştı. Bu rüzgârdan ben de etki-
          lenmiştim. Anneme:
                  -Anne ben de simit satıp para kazanacağım, demiştim.
                  Annem biraz düşünüp:
                  -Tamam oğlum sat, diye karşılık vermişti. İzin kolay olmuştu. Hemen simit fı-
          rınında soluğu almıştım. Büyük bir gururla elli tane simit istiyorum, demiştim. Bu iş, o
          kadar zor olmamıştı. Kendime güvenim de gelmişti.
                  Şimdi sıra, en zor bölümdeydi. Simitleri nasıl satacaktım? Evden çıkıp akşama
          kadar dolaşmıştım, ayaklarıma kara sular inmişti. Simitleri satmış ama ben de bitmiştim.
          Tekrar fırına uğrayarak anaparayı verdim. Kazancımı alarak eve döndüm. Annem beni
          kapıda karşıladı. Bana:
                  -Turgay, şu kazandığın parayı verir misin? dedi. İki ekmek alacağım. Beynim-
          den vurulmuşa dönmüştüm. Nasıl olurdu bu? Akşama kadar, sokak sokak gezmiş ve para
          kazanmıştım. Annem bunu benden nasıl isteyebilirdi?
                  -Başka bir deyişle anne, sen bu kazandığım parayı mı istiyorsun?
                  -Elbette oğlum, baban para bırakmayı unutmuş. Sen, nasıl olsa kazandın. Hem
          senden sadece iki ekmek parası istiyorum!
                  İyice hiddetlenmiştim. Anneme:
                  -Ben  kazandım  bunu!  Hem  hangi  zorluklarla  kazandığımı  biliyor  musun?
          "Ayaklarıma kara sular indi!", dediğimi bugün gibi hatırlıyorum.
                  İstemeyerek de olsa iki ekmek parası verdim. Verdim; ama içimden büyük bir
          parçanın koptuğunu hissettim.
                  Hâlbuki babam, hiç bıkmadan bir ömür boyu bize bakmıştı. Hem de yüzünü hiç
          ekşitmeden…
                  Ya annem? Hakkını ödeyebilir miyim onun? Bizi hayata getirmesi, bin bir güç-
          lükle besleyip büyütmesi, uykusuz geceleri…
                  Sabah uyandığımda yanımda iki ekmek parası vardı. Yanağımda ise annemin
          yeni kondurduğu öpücüğün sıcaklığı.
                  Bunun ne demek olduğunu baba olunca biraz daha iyi anladım.
                                                                              Turgay YALANIZ
                                                          Enfes Öyküler (Düzenlenmiştir.)



                                            54
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61