Page 90 - Tarih 9 | Kavram Öğretimi Çalışması
P. 90
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
TARİH 9
Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı Kavram Öğretimi 48
2. ÜNİTE : İNSANLIĞIN İLK DÖNEMLERİ > 2.1. İnsanlığın İlk İzleri
Kavram : Yerleşik Hayat
Genel Beceriler : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
Alan Becerileri : Tarihsel Kavrama Becerisi, Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi
Çalışmanın Adı YERLEŞİK HAYAT 20 dk.
Çalışmanın Amacı Yerleşik hayat tarzını ve toplumda meydana getirdiği değişimi kavrayabilme.
Yönerge: Metin ve görselden hareketle aşağıdaki soruları cevaplayınız.
TARIM DEVRİMİ VE YERLEŞİK HAYAT
Görsel 1
İnsan, hayatını sürdürecek besinleri çok uzun bir dönem avlanarak balık tutarak ve yabani meyveleri
toplayarak elde etmeye çalıştıktan sonra çeşitli bitkileri yetiştirmeyi ve hayvanları ehlîleştirmeyi
öğrenerek ilk kez yerleşik tarıma geçmeyi başardı. Besin toplayıcılığından besin üreticiliğine ge-
çiş anlamına gelen bu gelişme, Neolitik devrim olarak adlandırılan temel bir ekonomik değişmeye
zemin hazırladı. İnsan, bitkilerle hayvanların arzını kontrol altına alarak daha bol ve güvenilir bes-
lenme kaynaklarına kavuştu. Gerek insanın tarıma geçişi gerekse bu değişimin sonuçlarının ortaya
çıkışı son derece uzun bir sürede gerçekleşti. Tarım, birbirinden bağımsız olarak birkaç bölgede
farklı zamanlarda ortaya çıktı. Avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik tarıma geçiş, insanın ekonomik ve
sosyal gelişme hızını büyük ölçüde arttırdı. Başlayan yerleşik köy hayatı, yaş ve cinsiyete dayalı iş
bölümüne göre daha ileri bir uzmanlaşmaya imkân verdi. Avcı ve toplayıcı topluluklarda basit bir
iş bölümü vardır. Erkekler ve kadınlar kendilerine biçilen rolün gereğini yapıyorlardı. Topluluğun
tüm bireylerinin doğrudan üretime katılması bir zorunluluktu. Yerleşik tarım yapan topluluklarda ise
çiftçiler, tükettiklerinden daha fazlasını üretebildiler. Böylece geçimi için kendi beslenme kaynak-
larını üretmek zorunluluğundan kurtulan bazı toplumsal grupların özellikle de bol ve boş zamana
ihtiyaç gösteren bazı yüksek kültür ve zihin faaliyetleriyle uğraşması mümkün oldu. İlk çiftçiler
arasından bazı kişiler, savunma hizmetlerinde ihtisaslaşırken bir kısmı da insanın doğal çevresi ile
uyumunu sağlamak için ideolojik bir görev üstlenerek topluluğa dinî liderlik yaptılar. Tarım toplum-
larında üretim dışında başka yeni meslekler de ortaya çıktı. Özetle tarım toplumlarında nelerin, nasıl
ve kimler için üretileceği, avcı ve toplayıcı toplumlara göre çok daha karmaşık bir problemdi. Bir
savunma sistemi kurulmalı ve açlığa karşı tedbirler alınmalıydı. Nelerin, nasıl üretileceğine karar
verilmeliydi. Çeşitli görevlerin yerine getirilmesi için iş bölümü yapılmalıydı. Artan sayıda üretilen
malların topluluğun farklılaşmış bu üyeleri arasında bölüşümüyle ilgili kararlar alınmalıydı. İşte
bütün bu organizasyonel ihtiyaçlar, tarım toplumlarında devletin bir siyasi kurum olarak doğuşunu
beraberinde getirdi.
(Ahmet Kala, İktisat Tarihi,
İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Yayınları, s.25, 28-30’dan düzenlenmiştir.)
87