Page 48 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kazanım Kavrama Etkinlikleri
P. 48

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10          10



               uyandık, bütün gece böyle geçti. Sabah dokuzda Kuşadası'na çıktık. Oradan otobüsle Efes… Gün-
               lerden gene cuma idi. Gökova yolculuğu tam bir hafta sürmüştü. Her güzel şeyin bitmesi insana
               bir acılık verir. Bizim içimiz gördüklerimiz, yaşadıklarımızla o kadar doluydu ki taşkın bir sevinç
               duyuyorduk. Bu yolculuğu nasıl sindireceğiz, sevdiklerimize nasıl anlatacağız diye düşünüyorduk.
               İzmir'de kendimize biraz çekidüzen verdikten sonra akşam lokantada şöyle bir konuşma oldu:
                    - Çocuklar, biz bu yolculuğu yaptık ama başkaları da Gökova’ya gitmeli. Başkalarını da oraya
               göndermek için ne yapalım?
                    -Yazı yazalım, propaganda yapalım da gitsinler.
                    -Gidin demekle iş bitmez ki. Biz götürelim onları.
                    Götürelim, Gökova'yı sevenler kulübü kuralım, isteyen bize gelsin, otuz kırk kişi olur, gideriz.
                    Balıkçı'yı da önden göndeririz, birkaç kayık tutar, bir filo olur, yola çıkarız.
                    - Her isteyen 100 lira versin, Bodrum'a gelsin. Ondan sonrası bize ait.
                    Öyle oldu, sevgili okuyucularım, biz kulübü kurduk, manen kurduk. Hepiniz davetlisiniz.
               Her yaz ağustos ayında Gökova'ya döneceğiz. Bize katılmak istiyorsanız, buyurun, seviniriz. Çok
               kalabalık gelmenizi candan dileriz.

                                                                                Azra ERHAT, Mavi Anadolu

              Kelime Dağarcığı:
              ıskarmoz: 1. Geminin kaburgasını oluşturan eğri ağaç. 2. Kayık, sandal gibi kürekle çekilen deniz aracının yan kenarlarına
              dikine yerleştirilmiş, kürek kayışını takmaya yarayan ağaç çubuk. pina: Uzunluğu 50-60 cm'yi bulabilen bir tür istiridye.
              sarnıç: Yağmur sularının biriktirildiği üstü kapalı yapı.  şilte:  Üstünde oturulan, yatılan, içi yünle, pamukla doldurulmuş
              döşek. tirhandil:  Yelkenle, gerektiğinde kürekle yürütülen küçük bir tekne.

             1.  Metnin anlatımında kullanılan bakış açısı hakkında neler söyleyebilirsiniz?













             2.  Metinden “açıklama” ve “betimleme”ye örnek olabilecek anlatımlardan birer örnek bulunuz ve tes-
                 pit ettiğiniz örnekleri tabloda belirtilen yerlere yazınız.

                                 Açıklama                                   Betimleme













             3.  Yazarın, metinde öznel ifadelere yer vermesi ve okura seslenmesi anlatımı nasıl etkilemiştir?











                                                                                                    47
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53