Page 43 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kazanım Kavrama Etkinlikleri
P. 43

9         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




                 Kosova Savaşı’nı kazandıktan sonra savaş alanında öldürülen Murat Hüdavendigâr (1389).
            Üsküp'ün rüzgâra en açık tepesinde, cenazesi payitahta götürülene değin bekletilmiş. Sonradan
            aynı yere sultanın adıyla bir cami inşa edilmiş. Bu yükseklikten bakıldığında Üsküp, benim çocuk-
            ken gezdiğim Bursa'yı anımsatıyor. Arapların çok kubbeli, yüzlerce sütunla cemaati ayıran, dinî
            yapı anlayışına karşı Osmanlının Başmimarı Sinan, camiyi çok değişik bir yönde yorumlamıştır.
            O; denge hesabı hâlâ tartışılan, yüksek, büyük bir kubbenin cemaati topladığı ve yarım kubbelerle
            çevreyi bütünlediği camiler inşa ediyor. Osmanlı yapılarında giderek artan bu yalınlık, son derece
            etkileyicidir. Çağdaş dünyanın kent mimarisinde ulaşılması amaçlanan, mekân-form ilişkilerinin
            çok erken bir örneğini de Osmanlıdan verebiliriz.
                 İştip Seyyid Abdülkadir Bedesteni (16. yy. sonu), şimdi yapılan çağdaş mimarinin sanki çok
            erken bir örneğidir. Mustafa Paşa Camii, Üsküp'ün ilk camilerinden. 500 yıllık. 1963'teki o sert
            depremden bu yapıların çoğu etkilenmemiş. Fakat insanoğlunun o bilinen barbarlığından da çoğu
            kurtulamamış. En yerinde değerlendirme koruma ise Tito dönemi Yugoslavya'sında yapılmış. Eski
            eserlerin çoğu onarım görerek değerlerini zedelemeyecek işlevsel konularda kullanılmış; müze, kül-
            tür merkezi, halk sanatlarının sergilenmesi gibi… Bundan ötürü de günümüze daha bakımlı bir
            biçimde uzanabilmişler. Bir iki caminin kapı alınlığı ile revakları birleştiren bölümüne de Vardar
            Nehri üzerindeki güzelim Osmanlı köprüleri çizilmiş, kimine de Kâbe resmi. Bu resimlerin arka
            fonunu, bir yaz sıcaklığının duruluğunu taşıyan renkler oluşturuyor. Zamanla dökülen kısımlarına
            onarmak amacıyla dokunanlar başarılı olamamışlar. Fırça darbeleri kalın izler bırakarak o saydam-
            lığı kırmış. O bilinmez ustaların elinden çıkmış, bu çevreyi görme anlatma gücüyle dolu çalışmalar,
            herhangi bir el atmayı kabul etmiyor.
                 İsa Bey Camii, 15. yüzyıl. Bir büyük kütüphane ve türbeden oluşuyor. Osmanlı Balkanlardan
            çekildiğinde kitaplık da kapatılıyor. Caminin yana uzanan bahçesinin, küçük çarşıya açılışı da onu
            gelip geçilen bir yer yapmış, zaman içinde. Bu da hem camiye, hem mezarlığa, hem de mezar taşla-
            rına ayrı bir özellik kazandırıyor.
                 Çoğunlukla bizde de böyledir. Camilerimiz, mezarlıklarımız kente karışmıştır. Bu, onların
            günlük hayatımızdaki alçakgönüllü duruşlarından ötürü ölüm ve sonrası için daha yumuşak yo-
            rumlar yapmamızı da sağlar.
                 Yahya Paşa Camii'ne yöneliyoruz. Oradan kuşbakışı Üsküp'ü taradığımda tüm camileri görü-
            yorum. Minarelerin alemine asılmış yeşil bayraklar var.
                 (…)
                                                                                Füruzan, Balkan Yolcusu


          1.  Balkan Yolcusu metninin konusunu belirleyiniz.






          2.  Metindeki dil ve anlatım özelliklerinden yola çıkarak metnin üslup özelliklerini belirleyiniz.









          3.  Okuduğunuz metinde yazar hangi millî, manevi, sosyal ve tarihî ögelere yer vermiştir?








          42
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48