Page 65 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kazanım Kavrama Etkinlikleri
P. 65

14        TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




            ihtiyaç, arayış ve çözümün şekillendirdiği muazzam bir hazinedir. Bizim hayatımızın içinde doğ-
            muş, bizimle birlikte gelişmiş ve olgunlaşmıştır. Farklı kültürlerle olan münasebetlerimizde benim-
            seyip, aldığımız kültür dallarında dahi özgünlüğe ulaştığımız, adımızla anılan yeni tarz ve türler
            çıkardığımız aşikardır.
                 Bu tür bir güç, ancak gerçek anlamda kültürel kimliği olan milletlere mahsustur. Dolayısıyla
            hepimiz, sahibi olduğumuz kültürün değerini bilmekle ve onu korumakla sorumluyuz. Bu sorum-
            luluk onu bize emanet eden geçmişimize vefa borcumuz, geleceğimiz olan çocuklarımıza karşı ye-
            rine getirmekle yükümlü olduğumuz asli görevimizdir."
                 Bakan Ersoy, kültürün merkezinde insan olduğunu vurgulayarak, kültürü meydana getirenin
            de yaşatıp geliştirenin ve nesilden nesle aktaranın da insan olduğunu söyledi. Herkesin bu duru-
            mun bir parçası olduğunu ancak bazı kişilerin hayatlarını bu yola adadıklarını ifade eden Bakan
            Ersoy, şöyle konuştu:
                 "Dinlediğimiz bir türküde, bir sanat müziği eserinde onların ezgisini, nağmesini duyarız. Ça-
            lınan bağlamanın asıl bam teli, kavala, neye biçim veren el, dile getiren nefes yine onlardır. Kah acı,
            kah sevinçle yoğrulmuş duygu dünyamızın estetiği, onların elinde çini olur, ebru olur. Bu insanlar,
            milletimizin değerlerinden hayat bulan edep ve adabın yazısız fermanlarıdır. Ondandır ki kendile-
            rini yaşayan insan hazinesi olarak görmekteyiz."

                 Somut Olmayan Kültürel Mirası Korumanın En Etkili Yolu
                 Bakan Ersoy, Türkiye'nin 2006'da UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi'ne ta-
            raf olduğunu hatırlatarak, toplumlardan bireylere, insanların kültürlerinin bir parçası olarak kabul
            ettikleri uygulamaların, temsillerin, anlatımların, bilgilerin, becerilerin, bunlara ilişkin araçların,
            gereçlerin ve kültürel mekanların somut olmayan kültürel miras olarak görüldüğünü anlattı.
                 Bu noktada "Yaşayan İnsan Hazinesi" tanımının ortaya çıktığına dikkati çeken Bakan Ersoy,
            "Yaşayan İnsan Hazineleri, somut olmayan kültürel mirasın belli unsurlarını yeniden yaratmak ve
            yorumlamak açısından gerekli bilgi ve beceriye, yüksek düzeyde sahip kişilerdir. Bu insanların bilgi ve
            becerilerinin devamlılığının sağlanması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması ise muhakkak
            ki somut olmayan kültürel mirası korumanın en etkili yoludur." değerlendirmesinde bulundu.
                 Kültür ve Turizm Bakanlığının Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünün bünyesinde, koru-
            ma çalışmaları gerçekleştirmek amacıyla ülke toprakları üzerinde bulunan somut olmayan kültürel
            mirasın bir veya birden fazla envanterini oluşturmak ve bunları güncellemek gibi yükümlülükleri
            bulunduğunu bildiren Bakan Ersoy, bu kapsamda yürütülen envanter çalışmalarından birinin de
            "Yaşayan İnsan Hazineleri Ulusal Envanteri" olduğunu kaydetti. Bakan Ersoy, bu envantere alınacak
            isimlerin belirlenmesinin, il kültür ve turizm müdürlüklerinden başlayıp, Araştırma ve Eğitim Ge-
            nel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Uzmanlar Kurulunda devam eden ve Bakanlık makamının
            onayıyla nihayet bulan uzun soluklu bir süreç olduğunu belirtti.
                 Önemli Ölçütler Aranıyor
                 Bu unvan verilirken kişinin en az 10 yıldır ustalığını icra ediyor olmasından mesleğini devam
            ettirecek çıraklar yetiştirmesine kadar önemli ölçütlerin arandığını dile getiren Bakan Ersoy, şu
            ifadeleri kullandı:
                 "Öyle ölçütler ki bilgisi ve deneyimini, bunları işine aktarma becerisini, bu sayede ortaya koydu-
            ğu ürün ve eserlerin sahip olduğu istisnai değeri ve öğretme kabiliyetini teyit etmiş oluyoruz. Bugün
            ödül alacaklarla birlikte, 2008'den başlayarak bu unvanla taltif edilmiş insanlarımıza baktığımızda,
            aradığımız kriterler de hazine ifadesinin içinin ne kadar dolu olduğu da net bir şekilde anlaşılmak-
            tadır. Aslında sürekli unvanı vermekten bahsetsek de şunu açıkça belirtmek gerekir ki Yaşayan İnsan
            Hazinesi bizlerin verdiği değil, hayatları ve eserleriyle bizzat onların var ettiği bir unvandır."
                 Bakan Ersoy, kültürün yaşatılmasında bir ömürlük emek sarf eden ustalara, onların nezdinde
            tüm insan hazinelerine şükranlarını sunduğunu, ebediyete intikal edenleri rahmet ve saygıyla an-
            dığını belirterek, "Sizler Türk milletinin kültür hafızası olarak, kimliğimizin çok değerli unsurlarını




          64
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70