Page 35 - Felsefe 10 | Kazanım Kavrama Etkinlikleri
P. 35
6 FELSEFE 11
3. Yönerge Öğrencilerin tabloda verilen Türkiye’de felsefenin gelişmesine katkıda bulunan bazı felsefecilerin bir
kısım görüşleriyle ilgili bilgileri okumalarını ve sorulara cevap vermelerini sağlayınız.
TÜRKİYE’DE FELSEFİ DÜŞÜNCEYE KATKIDA BULUNAN BAZI FELSEFECİLER VE
GÖRÜŞLERİ
Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI: Akıl ile Tanrı’nın varlığı bulunabilir. Ölüm, hayret ve şüphe olguları bizi
varlıkta ilk sebebe götürür. Bu da Tanrı’dır. Varlıkta birlik vardır. Her şey Tanrı’nın gücünün görü-
nüşünden ibarettir. İnsan evrenin merkezi ve özetidir. Bu sebeple de âlemin en değerli ve en güzel
varlığıdır.
Hasan Âli YÜCEL: Hürriyet, insan ve toplum için bir idealdir. Hürriyet, ancak insanın kendi başına
düşünmeye başlamasıyla elde edilebilir. Hürriyet; bir düşünüş, bir farkına varma ve bir anlayış olma
özelliği taşımaktadır. Eğitim sistemi, ilk olarak insanın kendi başına düşünmesine olanak tanımalıdır.
Hürriyet olmayan yerde bireyin karakteri gelişemez.
Nusret HIZIR: Felsefe ve bilimin kendine ait bir dili ve özel kavramları bulunmaktadır. Felsefe, diya-
lektik bir çerçevedir. Analitik felsefenin çözümleme sonucunda ulaştığı şey, bütünün parçasıdır. Parça,
bütün değildir. Analitik felsefe, yöntem kaygısı yüzünden durağan bir pozisyona düşmektedir. Analitik
felsefe, sadece parçaya varmada işe yaramaktadır. Bütünlüğü yakalamada diyalektik yöntem önemlidir.
Hilmi Ziya ÜLKEN: Felsefe bilimdir. Felsefe, dogmatik düşüncelerden arınarak hakikate yönelme-
lidir. Akıl, felsefenin mantık ise düşünmenin aracıdır. Fenomenoloji içinde yöntem kazanan mantık,
felsefeye yararlı olmaktadır. Fenomenolojinin özellikle “paranteze alma yöntemi” önemlidir. İrade öz-
gürlüğü ve başkalarına karşı sorumlu olmanın temeli Allah’a karşı sorumlu olmadır. İnsanın özgür
olması, onun sonlu varlığı düşünebilmesine bağlıdır.
Takiyettin MENGÜŞOĞLU: İnsan, ontolojik temelde antropolojik bir varlıktır. İnsanın gerçekleştir-
diği her şey ahlak konusu içinde ele alınır, bunlar bir bütün hâlinde incelenirse ahlakın ne olduğu
anlaşılır ve dolayısıyla insan da anlaşılmış olur. İnsan, değer üreten bir varlıktır ve ona yaklaşırken bu
değerler göz ardı edilmemelidir. İnsan kendi eylemlerinden sorumludur, onun kişi olması bu sorum-
luluğu taşımasındandır.
Macit GÖKBERK: Felsefenin işlevlerinden biri kültürü güçlendirmek ve insanlara çağın bilincini fark
ettirmektir. Toplum çıkmaza girdiği zaman felsefe insanları aydınlatır. Felsefe, hayatın içindedir ve
gerçeğin anlaşılmasını sağlar. Türkiye’de yapılan felsefe ülkeyi aydınlanmaya götürmektedir. Türkiye,
Batı gibi bazı toplumsal evrelerden geçmelidir.
Nurettin TOPÇU: Hareket, düşüncenin içsel hâlidir. İnsanın var olması, düşünme ve hareketle ilgili-
dir. Düşünerek hareket etme özelliğine sahip olan insana üstün bir varlık tarafından amaç verilmiştir.
İnsanın amacı sonsuz olana ulaşmaktır. Sonsuz olan Allah’tır. Özgür irade sahibi olan insan, bilerek ve
isteyerek harekette bulunur; harekette bulunması insanlık vasfını kazandığını gösterir. İnsan doğası;
ruh, irade ve imandan oluşur.
Aydın SAYILI: Bilim rasyonel, nesnel ve objektif bir etkinliktir. Bu nitelikler, bilim adamının inanç ve
değer yargılarından bağımsızdır. Bilimin tabiatına ilişkin düşünceleri şekillendirmede bilim tarihi çok
faydalıdır. Çünkü bilim tarihi, epistemoloji ve bilim felsefesine ilişkin meselelere ya da bilimle ilgili
sorulara ait diğer konulara bakış açımıza yeni bir boyut ekleyebilecektir.
Mübahat TÜRKER KÜYEL: Felsefenin doğuşuna yönelik “Yunan mucizesi” açıklamalarına karşı çı-
kar. Ona göre felsefe birçok kültür ve medeniyetin ortak ürünüdür. Türkiye’nin çok eski ve zengin bir
kültürü bulunmaktadır. Antik Yunan kültürü haricinde Türk kültürünün de dünya kültürleri içerisin-
de büyük katkısı olmuştur. Türk düşüncesi ile Mezopotamya ve Sümer düşüncesi arasında anlamlı bir
bağlantı bulunmaktadır.
İoanna KUÇURADİ: Varoluş özden önce gelmekte ve insanın bu öze eklediği özgürlük sonradan
oluşmaktadır. Her insana açık olan özgürlüğe ulaşma durumunu sadece bazı insanlar gerçekleştirebil-
mektedir. Sartre, özgürlüğün insana ait bir özellik olduğunu düşünmektedir oysa özgürlük varoluşun
olanağıdır. Her insan, değerlerle hareket edememekte ve bunu yaşamlarında gösterememektedir.
34