Page 14 - Tarih 10 - Ünite 3
P. 14
3. ÜNİTE
3.3. YENİÇERİLER VE DEVŞİRME SİSTEMİ
TARTIŞALIM “Osmanlı fetih ve hâkimiyet yöntemlerinin gücü, Osmanlıların
değişen jeopolitik koşullar karşısında stratejilerini hızlı şekil-
de yenilemeleri ve yeni şartlara uygun hâle getirmelerinde
yatmaktadır.”
Gabor Agoston (Gabor Agoston)
Macar tarihçi bu sözüyle ne anlatmak istemiştir?
Osmanlı Devleti, ülke sınırlarının hızla genişlemesi üzerine daimî
bir orduya ihtiyaç duydu. Osmanlı ordusundaki yaya ve müsellem
birlikleri devamlı silah altında bulunmadığından fetihler için ye-
tersiz kaldı. Edirne’nin fethinden sonra Rumeli’deki diğer fetihler-
le savaş esirlerinin sayısında büyük bir artış oldu. Bu esirlerden
yararlanmak için Kazasker Çandarlı Kara Halil’in çalışmaları ile
Pencik sistemi uygulanmaya başlandı. Pencik usulüne göre savaş
esirlerinin beşte biri asker olmak üzere devlet tarafından alınırdı.
Bu oran, İslam hukukuna göre ganimetin beşte birinin Beytü’l-mal’a
ait olması esasından ortaya çıkmıştı. Pencik sisteminin benzeri
Osmanlı Devleti’nden önce Emeviler, Abbasiler ve Selçuklular
gibi devletlerde gulâm sistemi olarak uygulanırdı. Osmanlılar,
kendinden önceki İslam devletlerinde görülen gulâm sistemini
geliştirerek daha üst bir seviyeye taşımıştı.
Gulâm Sistemi
Eski İslam devletlerinde orduda, idarede ve sarayda çalıştırılan
köle ve esirlere “gulâm” adı verilmiştir. Savaşta ele geçirilen
esirler veya satın alınan köleler, askerî hizmetlerde
kullanılmıştır. Gulâm sistemi, Emeviler ve Abbasiler Dö-
nemi’nde uygulanmıştır. Abbasiler Dönemi’nde önce
İran ve Türk kökenli askerlerin halifenin muhafız
birliklerine ve saraya alınmasıyla ortaya çıkmıştır.
Abbasi halifeleri zamanla gulâmların üzerindeki
otoritelerini kaybetmiştir. Bu durumdan, merkezî
idareye boyun eğmeyen mahallî emirler yararlan-
mıştır. Büyük Selçuklular ise devleti korumak ve
genişletmek için ordunun bir bölümünü sultan
ve sarayı korumakla görevli Gulâman-ı Saray’dan
Görsel 3.13 oluşturmuştur. Bunlar, çeşitli milletlerden küçük
Gulamlar (Temsilî) yaşlarda devlet hesabına satın almış ve özel olarak yetişti-
rilmiştir. Türkiye Selçuklu Devleti’nde de ordu, idare ve saray
hizmetlerinde gulam istihdam edilmiştir. Gulâmlar; ordu
dışında temizlik hizmetleri, hazine, divan, adliye, tercüme
odaları, tuğrahane ve haremde de görevlendirilmiştir (Görsel
3.13). İslam ve Türk İslam devletleri müesseselerinin teşki-
latlanması ile eski Türk devlet geleneğinin bazı esaslarını
birleştiren Osmanlı padişahları, özellikle de Fatih Sultan
Mehmet, gulâm sistemini geliştirerek devletin merkezî, as-
ÖRNEK METİN kerî ve taşra teşkilatlarında geniş ölçüde uygulamışlardır
(Terzi-Merçil-Özcan, 1996, s.178-184).
86

