Page 29 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | 2.Ünite
P. 29
Hikâye
12-14. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Sait Faik, “düşünce ve duyuşlarını, hele kendi kurallarını getiren yeni bir sanatçı olarak başıboş ve
özgür yaşama tutkularını anlamayan, buna karşı olan bir çevrede” yetişmiştir. Aile çevresinden ve
hemen sonra yaşadığı öteki çevrelerle tam ve düzenli, doyurucu ve destekleyici bir anlaşma içinde
olduğu söylenemez. İlk hikâyelerinden başlayarak bütün eserlerinin, artistçe kendi üslûbunda bir
yaşamayı yadırgayanlarla çatışmalarının aynası olduğu görülür. Bu soy bir çatışmanın olmadığı
yerde de, çağının sanatının ve yerleşmiş sanat ölçülerini aşan bir yeni ve güçlü sanat eserinin yeşe-
remeyeceği de açıktır. Böylece onda, edebiyatı, özentilerden, romantik ucuzluklardan kurtarmak,
bir başka kata yükseltmek isteyen davranışın varlığı daha ilk adımlarında belli olmaktadır. Sait Faik,
hikâyeyi ‘edebiyat yapan’ların elinden kurtarmaya gelmiştir.
Tarık Dursun K., Edebiyat Üstüne Narin
12. Parçaya göre Sait Faik’in eserleri, çevresiyle çatışmalarının aynası olarak görülmektedir. Bu
yargıdan yola çıkarak sanatçının hikâyeciliğini değerlendiriniz.
13. Parçada çağının yerleşmiş sanat ölçülerini aşan, yeni ve güçlü bir sanat eserinin yeşermesi
hangi koşula bağlanmıştır? Açıklayınız.
14. Parçada geçen “artistçe kendi üslûbunda bir yaşama”, “edebiyatı, özentilerden, romantik ucuz-
luklardan kurtarmak”, “hikâyeyi ‘edebiyat yapan’ların elinden kurtarma” ifadeleriyle anlatılmak
istenen nedir? Açıklayınız.
15. I. Dilbilimcilere göre dil ile kültür arasında sıkı bir ilişki vardır.
II. Yaşanan bu olaylar, Türk boylarının İslâm uygarlığının etkisine girmesine yolaçtı.
III. Eser orijinal nüshadan kontrol edilerek tekrar basıma hazırlandı.
IV. Bu görüş entellektüel çevrelerce ileri sürüldü ve desteklendi.
V. Bilim insanları görüşlerini kanıtlamak için laboratuvar çalışmaları yapar.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde yazım yanlışı yoktur?
A) I. ile II.
B) II. ile III.
C) III. ile V.
D) I. ile III.
E) II. ile IV.
16. Sait Faik, toplumsalı da bireyseli de göz ardı etmeden, etik ile estetiği potasında erittiği yepyeni
bir öykü dünyası kurmuş, böylece, biz, kendisinden sona gelen genç yazarlara da yol açmıştı. Bir-
çok kez, Dostoyevski’nin, “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan geliyoruz” demesi gibi, bizler de (1950
kuşağı denilen öykücüler, ama aynı zamanda Vüsat O. Bener’ler, Yusuf Atılgan’lar, Bilge Karasu’lar,
Nezihe Meriç’ler de) Sait Faik’ten geliyoruz, diye yazdım.
Ferit Edgü, Sait Faik / Bir Öncü
Metinde altı çizili sözle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.
................................................................................................................................................................................................
................................................................................................................................................................................................
.................................................................................................................................................................................................
67