Page 39 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 1.Ünite
P. 39
1.7.3. Propaganda Aracı Olarak Sinema ve Radyo
Sanayi Devrimi ile önemi artan propaganda sektörü, 19. yüzyılın sonuna yaklaşıldığında teknolojinin
gelişmesi ile toplumları etkileyen büyük bir güce ulaştı. Propaganda; kitle iletişim araçları, eğitim, halkla
ilişkiler, beyin yıkama ve kontrolü, reklamcılık, psikolojik savaş gibi araç ve yöntemler kullanılarak yapıldı.
Radyo ve sinema sektörünün bundaki payı çok büyüktü.
Sinema
Sinema, hükûmetler tarafından siyasal, sosyal ve dinsel baskı grupla-
rının denetiminde kendi propagandalarını gerçekleştirmek için kullanıldı.
İnsan topluluklarını yönlendirmek ve bir ideolojiye bağlamak maksadıy-
la çekilmiş sinema filmleri propagandanın en ideal aracı hâline geldi. İlk
olarak 1898’de ABD’de çekilen “İspanyol Bayrağını Yırtarken” adlı filmin
Amerikan toplumu üzerinde oluşturduğu etki fark edildi. I. Dünya Sava-
şı’na katılan ülkeler, halkın ve askerlerin morallerini yüksek tutmak için
propaganda filmleri çekti. SSCB, rejimini daha geniş kitlelere yaymak için
sinema sektöründen istifade etti.
I. Dünya Savaşı’ndan sonra Amerikan sineması uluslararası film üreti-
mine egemen oldu. “Şarlo” karakteriyle şöhret olan Charlie Chaplin [Çarli Görsel 1.31: Charlie Chaplin
Çaplin (Görsel 1.31)], Modern Zamanlar (1936) ve Büyük Diktatör (1940) adlı filmlerde rol aldı. Charlie
Chaplin, Büyük Diktatör adlı sinema filminde Nazizmi ve Adolf Hitler’i sert bir şekilde eleştirdi.
Hitler’in iktidara gelmesiyle Alman sineması Nazi propaganda araçlarından biri hâline geldi. Yahudi-
ler, Marksistler ve liberaller sinema stüdyolarından uzaklaştırıldı. Almanya’da propagandaya yönelik si-
nema, 1934’te Nuremberg’deki (Nürmberg) Nazi Kongresi esnasında büyük maddi ve teknik imkânlarla
çekilen Leni Riefenstahl’ın (Leni Rifenştal) “İradelerin Zaferi” filmi ile zirveye çıktı.
Radyo
Hitler “Kavgam” kitabında, kullanmasını bilenlerin elinde radyonun
korkunç bir silah olacağını belirtiyordu. 1933’te seçimler Nazilerin başarısıyla
sonuçlanınca Propaganda Bakanı Joseph Goebbels [Jozıf Gobels (Görsel
1.32)] radyolarda büyük bir tasfiye hareketine girişti. Muhalifler işten
çıkartıldı, bazıları da toplama kamplarına gönderildi. Programlar yeniden
düzenlendi ve hükûmetin çalışmalarını yansıtan yayınlara öncelik verildi.
Müzik yayınlarında askerî marşların yanı sıra Alman bestecilerin yapıtları Görsel 1.32: Joseph Goebbels
ağırlık kazandı. Alman ırkının üstünlüğünü belirten konuşmaların yayınına başlandı. Radyolarda her
programın başında Alman ırkını, devletini ve liderini yücelten sloganlar yayımlandı.
Büyük savaş, propagandanın gücünü kanıtladı. Propaganda barışta da bir hükmetme yöntemi olarak
benimsendi. II. Dünya Savaşı’na doğru propaganda stratejileri, radyonun uluslararası bir araç olmasını
sağladı. Başka bir deyişle bu savaşta radyonun üstlendiği rol, belki günümüzde sıkça dillendirilen
küreselleşmenin iletişim alanındaki ilk ciddi imtihanıydı.
Radyonun propagandayı sınır tanımaz bir güce ulaştırmasına rağmen propagandayı toplumların üzerin-
de sürekli kılan unsur, XX. yüzyılın ideolojik mücadeleleri oldu. “Toprak ve barış” sloganını işleyen Lenin’in
öncülüğündeki komünizm propagandası, Çarlık Rusyası’nda milyonlarca asker ve köylüyü etkisi altına al-
mayı başardı. Hitler’in liderliğinde gelişen Nasyonal Sosyalist Parti (Nazi Partisi) ise “En büyük Almanya”
parolasını tekrarlayan propagandası ile önce iktidarı ele geçirdi, daha sonra dünyayı II. Dünya Savaşı’na
sürükledi.
ARAŞTIRALIM
Orson Welles’in (Orsın Vels) 1938’de hazırladığı ve konu olarak “Dünyalar Savaşı”nı işlediği radyo
programını araştırınız. Bu programdan yola çıkarak radyonun toplum üzerindeki etkisini yorumlayınız.
49