Page 38 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 1.Ünite
P. 38

Savaşı öncesi roketlere ilişkin çok sayıda deney yapıldı. Kısa ve orta menzilli, elektronik sistemlerle
               güdümlenen ilk füzeler ortaya çıktı. II. Dünya Savaşı sırasında, Nazi yönetiminin desteğiyle günü-
               müzün Cruise (Kıruz) füzelerinin ilk örneği olan öz güdümlü V1 füzesi ve dünyanın ilk uzun menzilli
               balistik füzesi olan V2 geliştirildi.

                  Mimari Alanda Yaşanan Gelişmeler

                  XX. yüzyılda mimarlar, Sanayi Devrimi’yle önü açılan
               imkânları  kullanarak  yeni  tasarımlar  denedi.  Art  Deco
               (Art  Deko),  bu  denemeler  sonucunda  ortaya  çıkmış  bir
               sanat akımıydı ve ilk olarak 1920 ile 1930’lu yılların gök-
               delenlerinin mimari üsluplarını tanımlamak için kullanıldı.
               Bu akım, bir grup Fransız tasarımcının 1925’teki “Ulus-
               lararası  Dekoratif  Sanatlar  ve  Modern  Sanayiler  Sergi-
               si”nde üslubu ilk kez görücüye çıkarmasıyla başladı. Art
               Deco mimarisi ilhamını Art Noaveau (Art Novo), Bauhaus
               (Bahauz), konstrüktivizm, modernizm ve fütürizm gibi bir-
               çok değişik kaynağın yanı sıra Aztek ve Eski Mısır mima-
               risinden aldı.
                  Mimar Walter Gropius’ın [Valtır Gropiıs (1883-1969)]
               Almanya’da 1919’da kurduğu tasarım okulu, kitlesel üre-
               time  uygun  işlevsel  ve  estetik  nesnelerin  tasarlanması-
               na yöneldi. Bu amaçla el sanatları ile tasarımı birleştiren    Görsel 1.29: Empire State
               okulda hem zanaatçılar hem de dönemin ünlü sanatçıları birlikte ders verdi.
                  Nazilerin 1933’te okulu kapatmasından sonra okulun öğretmen ve öğrencileri Avrupa ve ABD’de Ba-
               uhaus anlayışı ve öğretim yöntemini yaygınlaştırdı. Bauhaus mimarisinde, dikey görünümüyle Hollanda
               sanat akımı De Stijl’in (Dö Sitil) etkisini taşıyan ve genel felsefesi, biçimin işleme uyması gerektiği fikrine
               dayanan binalar tasarlamak için cam, çelik ve betonarme kullanıldı.
                  1931’de New York’ta inşa edilen 102 katlı çelik iskelet yapı olan Empire State (Empayr Sıteyt)  binası
               (Görsel 1.29), 1954’e kadar dünyanın en yüksek yapısı olarak ABD’nin yükselen gücünün simgesi oldu.


                  Sağlık Alanında Yaşanan Gelişmeler

                  I. Dünya Savaşı’nın insanlar üzerinde meydana getir-
               diği yıkıcı etkiler savaş sonrasında da devam etti. Gelişen
               teknolojiyle  birlikte  savaşın  yıkıcı  etkilerini  azaltmak  için
               sağlık alanında yapılan çalışmalarla pek çok buluş gerçek-
               leştirildi. 1921’de verem aşışı bulundu. Kanadalı bilim in-
               sanları Frederick G. Banting (Firedrik G. Benting) ve Char-
               les H. Best (Çarls H. Best), pankreas özütünden insülin
               elde etti. Bu buluş, şeker hastalığı tedavisinde çığır açtı.
                  1928’de C vitamini keşfedildi. Özellikle uzun gemi yol-
               culuklarında ortaya çıkan iskorbüt hastalığının tedavisin-
               de C vitaminin etkili olduğu anlaşıldı. Alexander Fleming
               (Aleksandır Filemink), penisilini buldu (Görsel 1.30). Bak-
               terilerin yol açtığı pek çok hastalığın tedavisinde antibiyo-
               tiği  kullanmaya  başladı.  1944’te  sir  (sör)  unvanı  verilen
               Fleming, 1945’te Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü penisilini   Görsel 1.30: Alexander Fleming
               sanayide üretmeyi başaran iki bilim insanıyla paylaştı.
                  1932’de elektron mikroskobu bulundu. 1938’de nöroloji bilim dalı kuruldu.




                                                           48
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43