Page 14 - Felsefe 10 | Çalışma Defteri 8
P. 14

Açık Uçlu Sorular-II







          Aşağıda yer alan metni okuyarak soruları cevaplayınız.








                                                        İYİLİKLE HUY GÜZELLİĞİ ÜSTÜNE



                    İyiliği, eski Yunanlıların "philanthropia" dedikleri, insa-
                    noğlunun mutluluğunu istemek anlamında alıyorum; alı-

                    şılmış anlamdaki insanlık sözcüğü "humanity", bunu dile
                    getirmekte biraz güçsüz kalır, iyilik adını verdiğim şey bir
                    alışkanlık, huy güzelliği ise iyilik eğilimidir. Tanrının niteliği
                    olan bu eğilim, insan erdemleri ile büyüklükleri arasında en
                    yücesidir. Bundan yoksun olan insan tedirgin, kötü, düşük,

                    zararlı haşarattan bile daha aşağı bir varlıktır, iyilik,  dinin bir
                    erdem  saydığı  hayırseverliğin  karşılığıdır,  aşırılığa  düşmez  ama  yanılgıya  düşebilir.  İyilik  eğilimi  in-
                    san yaradılışının derinlerinde yatar, öyle de güçlüdür ki, insanlara yönelemezse başka canlılara yönelir.


                    Başkalarının iyiliğini iste ama onların gözlerine, güler yüzlerine kanma, çünkü bu bir yumuşaklık, bir güç-
                    süzlüktür, dürüst bir insanı her an tuzağa iter. Aisopos'un horozuna da inci vermeye kalkışma, arpa verirsen
                    hem daha çok hoşuna gider hem de mutlu olur.


                    Sağduyunun yön vereceği başlıbaşına bir iyilik etme alışkanlığı da vardır sanma; ancak kimi insanlarda,
                    giderek doğada iyiliğe bir eğilim vardır; tıpkı öte yanda, doğal bir kötülüğün de varlığı gibi. Başkala-
                    rının iyiliğini istemeyecek yaradılışta insanlar da olur. Kötülüğün zararsız türü, terslik, dikbaşlılık, kar-

                    şıtlık, uzlaşmazlık gibi durumlarda göze çarpar, ama daha tehlikeli bir türü çekememezlik ile kin güt-
                    medir. Böyleleri, başkalarının uğradığı yıkımlardan kıvanç duyarlar, yıkılanı daha da yıkmaya bakarlar.

                    Bir insan yabancılara sevgi saygı gösteriyorsa, bu onun bir dünya yurttaşı olduğunu, yüreği-
                    nin bütün öbür karalardan kopmuş bir ada değil, onlara bağlı bir kıta olduğunu doğrular. Baş-

                    kalarının uğradığı yıkım karşısında acı çekerse, yarasıyla başkalarına merhem olan soylu ağaç-
                    lar gibidir. Başkalarını kolayca bağışlar, kırgınlıkları unutursa, bu onun ruhunun incinmeyecek
                    ölçüde yüce olduğunu, kolay kolay yaralanamayacağını gösterir. Küçük iyilikler karşısında kendini borç-

                    lu duyması, insanların getireceği havadan sudan armağanlara değil ruhlarına değer verdiğini gösterir.

                                                                     Francis Bacon’ın  Denemeler  adlı eserinden derlenmiştir.











                                            ORTAÖĞRETİM    14 FELSEFE-10
                                        GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19