Page 42 - Felsefe 10 | 3.Ünite
P. 42

3. ÜNİTE






               3.5.1.3. Ölümden Sonra Yaşamın Olup Olmadığına Yönelik Görüşler
                  Ölümden sonra yaşamın olup olmadığı din ve felsefenin önemli problemlerinden biridir. Din
               felsefesinin de temel sorunlarından birini oluşturur. Bu problem, genel olarak ruh-beden ilişkisi
               çerçevesinde ruhun ölümsüzlüğü üzerinden şekillenir. Din, bu meseleyi inanç ve iman kavramları
               üzerinden ele almıştır.
                  İnanç, kavramsal olarak bir şeyin öyle olduğuna yönelik insanda oluşan kanaat durumunu işa-
               ret eder. Yani o şeyin düşünüldüğü veya hissedildiği şekilde olduğuna yönelik şüphe duyulmaması
               hâlidir. Başka bir ifadeyle inanç, insanın inanıyorum dediği şeyi kabul ve tasdik etme durumudur.
               İnanç olmadan iman olmaz. İmanın ön koşulu olarak inanç gereklidir ama yeterli değildir. İman,
               inançta bulunulan şeye insan tarafından bir değer atfedilmesi durumu olarak tanımlanabilir. İman;
               inananın  inandığını,  duygusal  ve  davranışsal  olarak  yaşadığını  gösterir.  Kişi,  imanla  inandığını
               içselleştirmiştir. Onun için kendi dininin bu ve diğer problemlere verdiği cevap neyse o, onun için
               doğrudur.
                  Felsefede bu probleme yönelik farklı görüşler vardır. Platon’a göre ruh önce de vardır sonra da
                     Tartışalım
               var olmaya devam edecektir. Çünkü ruh hayattır ve insanın özüdür. Aristoteles’e göre ruh bir form
               olarak bedene aittir ve beden yok olduğunda o da yok olur.
                  Din filozofları genel olarak ruh ve bedenin bir aradalığını kabul etmiştir. Ruhun olmadığını sa-
               vunan filozoflar da vardır ve onlar için ölümden sonra yaşam yoktur.

                    Tartışalım



                  1.  Ölümden sonra yaşamın olup olmadığı sadece akla dayanarak açıklanabilir mi?
                      Tartışınız.
                  2.  Ölümden sonra yaşamın olup olmaması neden önemlidir? Tartışınız.




               3.5.1.4. Teoloji ve Din Felsefesi
                  Belli bir dine ait, onun bilgilerinin ve özelliklerinin doğru anlaşılması için yapılan çalışma alanı
               teoloji (Tanrı bilimi, ilahiyat) olarak adlandırılır. Teoloji, yöneldiği dine göre İslam, Yahudi veya
               Hristiyan teolojisi gibi alanlara ayrılır. Teoloji alanında çalışan kişilere teolog denir. Teolog, ele
               aldığı dinin içeriğini açıklamaya çalışır.
                  Teolog, yapmış olduğu çalışmalarda diğer alanlardan hem faydalanır hem de kendi savunduğu
               dinin yapısı hakkında bilgi verir. Dinin toplumsal boyutunda sosyolojiyle bireysel boyutunda psiko-
               lojiyle tarihsel boyutunda tarihle ilişki içinde olan teolog, en çok felsefeyle etkileşimdedir.
                  Teoloji ve din felsefesi, her ne kadar aynı konular üzerinde çalışmalar yapsalar da temelde o
               konulara olan yaklaşımları bakımından ayrılır. Teoloji ve din felsefesi arasında öne çıkan farklar
               şunlardır: Teoloji, belli bir dine ait konu ve problemleri inceler ve o dine ait kavram ve problemleri
                     Tartışalım
               eleştirmeden açıklar. Din felsefesi ise tüm dinlere ait konu ve problemleri inceler ve inanç dâhil
               olmak üzere dine ait her türlü kavram ve problemleri sorgular.


                    Tartışalım





                  1.  İnanç akılla temellendirilebilir mi? Tartışınız.
                  2.  Filozof, aynı zamanda din adamı da olabilir mi? Tartışınız.











            110
   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47