Page 40 - Felsefe 10 | 3.Ünite
P. 40
3. ÜNİTE
Uygulama
Uygulama
Aşağıda Tanrı’nın varlığına yönelik iki ayrı görüşün ileri sürdüğü akli deliller verilmiştir.
Bunlardan hareketle soruları cevaplayınız. Cevaplarınızı boş bırakılan yerlere yazınız.
Düzen ve Amaç Kanıtı: Evren incelendiğinde onun her yerinde belli bir düzen olduğu gö-
rülür. Bu düzenlilik doğa yasalarıyla kolaylıkla anlaşılabilir ve belli bir amacın doğrultusunda
işlediği gözlemlenmektedir. Düzen ve amaç, kendiliğinden ortaya çıkmadığına göre onu belir-
leyen bir varlığın olması gerekir. Bu varlık Tanrı’dır.
Kötülük Kanıtı: İçinde yaşanılan dünyada her türlü kötülük gözlemlenmektedir. Savaş, hır-
sızlık, afet ve hastalıklar bunlardan bazılarıdır. Tanrı, kelimenin anlamı bakımından mutlak
olarak iyi olandır. Eğer Tanrı var olmuş olsaydı bu kötülükler olmayacağına göre Tanrı yoktur.
Sorular
1. Bu kanıtların Tanrı’nın varlığına yönelik hangi görüşler tarafından ileri sürüldü-
ğünü açıklayınız.
................................................................................................................................
................................................................................................................................
................................................................................................................................
2. Bu çağda bilgi alanlarında görülen gelişmeler, Tanrı’nın varlığına yönelik yapı-
lan tartışmaları nasıl etkilemiştir?
................................................................................................................................
................................................................................................................................
................................................................................................................................
3.5.1.2. Evrenin Sonlu Olup Olmadığına Yönelik Görüşler
Din felsefesinde yapılan diğer bir tartışma da evrenin sonlu olup olmadığı tartışmasıdır. Yapılan
tartışmaların sonucunda evrenin sonlu ya da sonsuz olduğuna yönelik bir uzlaşım sağlanamamış-
tır. Bu problemin tartışılmasındaki temel nokta, Tanrı varlığı hakkında teizmin ve ateizmin ileri
sürdüğü görüşlerin evrenin sonlu veya sonsuz olması durumunda geçerli olup olmadığıdır.
Evrenin sonlu olup olmadığı problemi, evrenin yaratılıp yaratılmadığı problemiyle de yakın-
dan ilişkilidir. 9. yy.da İslam filozoflarından El Kindî’ye göre evren öncesiz değil sonradan olandır.
Evrende var olan varlıklarda değişimler gözlendiğini bunun zaman olgusunun kanıtı olduğunu
ve zamanın da evrenin sonlu olduğuna kanıt olduğunu ileri sürer. Evren sonlu olduğuna göre
onun bir başlangıcı olduğunu ve bunun başlatıcısının da zorunlu olarak sonsuz bir varlık olacağını
belirtmiştir.
Zamanla din felsefesinin dışına taşan bu problem, modern bilimin gelişmesiyle fizikçiler tarafın-
dan da tartışılmıştır. Fiziğin ortaya koyduğu deliller, din felsefecileri tarafından da kullanılmıştır.
Entropi yasası, bunun bilinen en iyi örneklerindendir.
Entropi yasası, sistem içinde bir maddenin enerjisinin düzensiz olarak dağıldığını ileri süren
fizik yasasıdır. Bu yasaya göre ısı, daima soğuk olana doğru dağılarak akar ve akış gerçekleştikten
sonra tersine bir hareket olamaz. Bu yasayı anlatanlardan biri, masa üzerinde duran bir bardak
sıcak çayın ısı enerjisinin zamanla oda içine doğru dağıldığı ve bu ısı akışının tersine dönüp de çayı
tekrar ısıtmadığı örneğidir. Din felsefecilerinden bazıları bu yasanın evrenin sonu olduğuna delil
olduğunu söyler. Çünkü onlara göre evrende bir düzensizlik varsa ve giderek artıyorsa bu onun
sonlu olduğunu gösterir.
108