Page 5 - Felsefe 10 | 4.Ünite
P. 5
4. ÜNİTE Felsefi Okuma ve Yazma
Uygulama
Uygulama
Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle verilen soruları cevaplayınız. Cevaplarınızı
boş bırakılan yerlere yazınız.
TARİHSEL BUNALIM VE İNSAN
Tam anlamıyla düşünce adına layık bir tek şey vardır: felsefi düşünce. Bütün öteki anlama
biçimleri ikincildir, ondan türemişlerdir ya da felsefe serüveninin az çok keyfi sınırlamalarıdır.
Bunun böyle görünmemesinin nedeni, düşüncenin insanda var olan ve adına zekâ denilen bir
yetinin ya da aygıtın işlemesinden başka bir şey sayılmamasından kaynaklanmaktadır. İşi hafife
alarak bir aygıtın var olmasının onun işlemesi için yeterli olduğu varsayılır, oysa her gün çevre-
mizde hiç yararlanmadıkları üstün yeteneklerle donatılmış insanlar görürüz. Zekâ söz konusu
olduğunda durum daha da açıktır. Çünkü insanların çoğunun kullandıklarının çok üstünde bir
zihinsel yetileri vardır. Zekâ; genellikle kişinin bir köşeciğine atılmış, kullanılmamaktan ötürü
paslanmış durur. Dışarıdan kapmaca, üzerinde bir kez daha düşünülmemiş, kendi akıl yürütme
aygıtının ürünü olmayan formüllerle öylece yaşayıp gider.
Ama hayır, düşünce bir aygıtın işlevi değil; yeryüzünde yitip gittiğini hisseden ve yönünü bul-
mak isteyen bir varlığın umutsuz çırpınışıdır. Eğer yaşam denen şey, aslında insanoğlunun yolları-
nı tanımadığı, içine nasıl düştüğünü, dışına nasıl çıkabileceğini bilmediği bir ortamda kaybolması
demek olmasaydı düşünce var olmazdı ve insanın anlama aygıtı ya gelişemezdi ya da organiz-
manın dehlizlerinde körelip kalırdı. Ama şansımıza yaşamak demek kendimizi bize yabancı olan,
bizi sürekli yadsıyan bir ortamda keşfetmek anlamına geliyor; “şeyler” dediğimiz kimi dost, kimi
düşman görünen bilmece gibi görüntülerle çevrili olarak orada ilerliyoruz. O “şeyler” -Geniş an-
lamda insanlar da bunların arasında yer alır.- gizli, müthiş bir gücün rastlantısal ilerleyişiyle üs-
tümüze gelirler, bizi de o şeyleri de sürükleyen o güce çeşit çeşit yuvarlak isimler veririz: dünya,
yeryüzü, evren falan. Oysa ben, çevremde bulunan, kendimin de parçası olduğum o bilmecenin
maskesini düşürmeyi isterim. Kiminle iş gördüğümü, yaşamımın kime bağlı bulunduğunu bil-
meyi isterim; dünyanın tasarılarını ve tutumunu bir kez sonsuza değin öğrenmeyi isterim çünkü
içinde asıl görevimin ne olduğunu ancak böyle keşfedebilirim. O amaçla işletirim zihnimi; salt
iş olsun diye, salt düşünme aygıtım var diye değil. Çünkü düşünce, yaşama egemen olma yo-
lunda gösterebileceğim, gösterme gereksinimi duyduğum tek çabadır. Egemenlik yani efendilik.
Düşünceninkinden başka bir efendilik de yoktur aslında. Ayrıca o egemenliği kurabilmek için
düşüncenin giriştiği işi başarması da gerekmez. Yaşam bilmecesinin çözümsüz olduğunu, yitiklik
duygusunun onulmazlığını açık seçik görmek bile kendi yazgımıza egemen olmak, kendimizi
gerçeğin orta yerinde duymaktır.
Ortega Y. Gasset, Tarihsel Bunalım ve İnsan
Sorular
1. Metinde hangi felsefi kavramlar geçmektedir?
................................................................................................................................
2. Metinde hangi felsefi problemler ele alınmaktadır?
................................................................................................................................
3. Kendi yaşamınıza egemen olmak için düşünmek neden önemli ve gereklidir?
................................................................................................................................
4. Yaşantınızda eylemlerinizin bilinçli olması size ve etkileşimde olduğunuz insan-
lara ne sağlar? Değerlendiriniz.
................................................................................................................................
143