Page 4 - Fen Lisesi Biyoloji 9 | 3.Ünite
P. 4

3.1. Canlıların Çeşitliliği ve Sınıflandırılması

































           Görsel 3.1: Bir arada bulunan farklı âlemlere ait canlılar

               Dünya üzerinde yaşayan canlı türü oldukça fazladır. Bu sayının 10 milyon ila 80 milyon arasında olduğu
           tahmin edilmektedir (Görsel 3.1). Dünyadaki karasal ve sucul ortamlarda yaşayan ve çıplak gözle görülebilen
           canlıların yanı sıra çok daha küçük boyutlarda olan diğer canlı türlerini de unutmamak gerekir. Çeşitliliği ve
           sayısı bu kadar fazla olan canlı türlerinin incelenmesi ve isimlendirilmesi oldukça zaman alan, zor bir iştir.
           Bunun en önemli sebeplerinden biri, sınıflandırma yaparken hangi özelliklerin kullanılacağı konusunda bilim
           insanları arasında fikir birliğinin sağlanamamasıdır. Canlıların en doğru şekilde sınıflandırılabilmesi için genetik
           ve moleküler çalışmaların yanı sıra hücre ve dokuların yapı ve işleyişleri hakkında çok kapsamlı araştırmaların
           yapılması gerekir. Canlı çeşitliğinin ve incelenmesi gereken özelliklerin çok fazla olması, bilim insanı yetiş-
           tirme konusundaki zorluklar, bilim insanı sayısının azlığı ve bilimsel çalışmaların maliyetinin yüksek olması
           gibi faktörler sınıflandırma biliminin gelişmesini yavaşlatmaktadır. Ayrıca insanlığın ekolojik dengeyi bozarak
           canlıların yaşam alanlarını yok etmesi yüzünden de birçok canlı türü daha keşfedilmeden yok olmaktadır. Bu
           sebeplerden dolayı günümüzde yeryüzünde yaşayan canlı türü sayısı hakkında farklı kaynaklarda farklı rakam-
           lara rastlanmaktadır. Ancak bilimde her geçen gün kaydedilen gelişmeler, canlıların daha güvenilir bir şekilde
           sınıflandırılmasını sağlamaktadır.

              3.1.1. Canlıların Çeşitliliği ve Sınıflandırılmasının Önemi


               Tarih boyunca insan, doğası gereği günlük hayatını kolaylaştırmak amacıyla çevresindeki cisimleri ve ob-
           jeleri sınıflandırma yoluna gitmiştir. Bu şekilde var olan karmaşıklıkları gidererek yerine bir düzen anlayışı
           getirmeye çalışmıştır. Örneğin evlerde odaların kullanım amaçlarına göre ayrılması ve kütüphanede bulunan
           kitapların konularına göre dizilip raflara yerleştirilmesi hep bir düzen oluşturmak için yapılan eylemlerdir. Yer-
           yüzündeki canlı çeşitliliğinin fazlalığı, bunların incelenmesinde de birçok sorunu beraberinde getirmektedir.
           Bu sorunların ortadan kaldırılması için canlıların bilimsel kriterlere uygun şekilde sınıflandırılarak incelenmesi
           gerekir. Canlıları benzer ve farklı özelliklerine göre gruplara ayırarak inceleyen biyolojinin alt bilim dalına siste-
           matik denir. Bitkileri sınıflandıran bilim dalı sistematik botanik, hayvanları sınıflandıran bilim dalı ise sistema-
           tik zooloji olarak tanımlanır. Taksonomi ise canlıların sınıflandırılmasında kullanılacak kuralları ortaya koyan
           ve canlıların isimlendirilmesi ile uğraşan bir bilim dalıdır. Yani taksonomi, sınıflandırma biliminin kullandığı bir
           araç olarak kabul edilebilir.


           Canlıların Sınıflandırılmasında Kullanılan Farklı Bilimsel Yaklaşımlar


               Aristo, yaşadığı dönemde dünya tarihinde ilk olarak bilimsel denilebilecek bazı yaklaşımlarla canlıları
           sınıflandırmaya çalışmıştır. Aristo yaptığı bu sınıflandırmada anolog (görevdeş) organları dikkate almıştır. Bu

            118
   1   2   3   4   5   6   7   8   9