Page 88 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 88

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
                                                                                      Kavram Öğretimi 42
            Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10


            2.  Bulduğunuz mazmunlar, beyitlerin anlamına nasıl bir katkı sağlamıştır? Düşüncelerinizi yazınız.










            3.  Aşağıda verilen beyitlerdeki en belirgin edebî sanatları bulup açıklamalarıyla birlikte tablodaki boş-
                luklara yazınız.


                                                                                     Edebî Sanatın
                                     Beyit                       Edebî Sanat
                                                                                      Açıklaması
                 Zevki kederde mihneti râhatda görmüşüz
                 Âyînedir biri birine subh u şâmımız
                                                       Şeyh Galib
                 Hac yollarında meş’ale-i kârbân gibi
                 Erbâb-ı aşk içinde nümâyânsın ey gönül
                                                         Nedîm
                 Ey Fuzûlî kalmamış gavgâ-yi Mecnûn’dan eser
                 Gâlibâ efsâne-i Leylî getürmüş hâb ana
                                                         Fuzûli
                 Seni gelür işidüb bâğa yâsemen cânâ
                 Çıkup o şevk ile dîvâra reh-güzâra bakar
                                                  Şeyhülislâm Yahyâ
                                 (Metinler, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                  Kelime Dağarcığı:
                  âyîne: Ayna. cânâ: Ey sevgili, ey can. dîvâr: Duvar. efsâne-i Leylî: Leyla efsanesi. erbâb-ı aşk: Aşk ehli, aşıklar.
                  gavgâ-yı Mecnûn: Mecnun’un kavgası. hâb: Uyku. hâk-i reh: Yol toprağı. halk-ı âlem: Bütün insanlar. meş’ale-i
                  kârbân: Kervan meşalesi. mihnet: Sıkıntı. nümâyan: Görünen, ortada, açık. pây-mâl: Çiğneme, ezilme, ayaklar
                  altında kalma. reh-güzâr: Geçit, güzergâh. subh: Sabah. şâm: Akşam.


































                                                                                                    85
            Hazırlayan: Gökhan ÇEVİK
   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93