Page 310 - Tarih 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 310
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
TARİH 10
Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı Kavram Öğretimi 101
5. ÜNİTE : DÜNYA GÜCÜ OSMANLI (1453-1595)> 5.3. İslam Dünyası Liderliği
Kavram : Hilafet
Genel Beceriler : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
Alan Becerileri : Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi
Çalışmanın Adı HİLAFET-İ ULYA 20 dk.
Çalışmanın Amacı Osmanlı Devleti’nin hilafet kurumuna bakışını değerlendirebilme.
Yönerge: Aşağıdaki soruları metinden hareketle cevaplayınız.
Sözlükte “birinin yerine geçmek, bir kimseden sonra gelip onun yerini almak, yerini doldurmak,
vekâlet veya temsil etmek” gibi anlamlara gelen hilafet kelimesi, terim olarak İslam devletlerinde
Hz. Peygamber’den sonraki devlet başkanlığı kurumunu ifade eder. Halife de “bir kimsenin yerine
geçen, onu temsil eden kimse” demektir ve devlet başkanı için kullanılır.
Hz. Ebu Bekir’den itibaren devlet başkanları için halife tabirinin kullanılmaya başlandığı bilinmekle
beraber İslam kültür ve medeniyetindeki hilafet kurumu uzun bir tarihî gelişimin ve birbirinden fark-
lı uygulamaların ürünüdür. Muaviye ile İslam tarihinde yeni bir dönem başlamıştır. Hilafetin saltana-
ta dönüşmesi olarak tanımlanan bu değişiklik ilk dört halifenin seçilme usullerinden tamamen farklı
biçimde ortaya çıkmıştır. Dört halifenin seçiminde ilk Müslümanlardan ve Hz. Peygamber’in yakın
arkadaşlarından biri olma ve istişare yoluyla seçilme prensipleri dikkate alınmışken Muaviye’nin
siyasi ve askerî mücadele sonunda halifeliği ele geçirmesi hilafet sisteminin özünde büyük değişik-
likler meydana getirmiştir. Emevilerden sonra kurulan İslam devletleri de hilafette saltanat sistemini
korumuşlardır. Abbasiler Dönemi’nde parçalanan İslam dünyasında Endülüs Emevi ve Fâtımi hali-
feleri de ortaya çıkmıştır.
Osmanlı Devleti yeni tarihî koşullar altında hilafet kurumuna da yenilik getirmiştir. Bu yenilik tekrar
bütün İslam âlemini kapsayan bir “hilafet-i ulya” fikridir. Başka bir deyişle İslam ülkelerinin Hris-
tiyan saldırılarına karşı savunması, Mekke ve Medine’nin ve hac yollarının korunması gibi bütün
Müslüman dünyasını ilgilendiren hususları Osmanlı hükümdarları kendi vazifeleri sayarak İslam
âlemi üzerinde üstün bir otorite kurmak iddiasında olmuşlardır. Aslında bu yeni anlayış da onların
bütün İslam âlemi üzerinde nüfuz ve hâkimiyetlerini hazırlayan bir politikadır ve gazilik gelene-
ğinden doğmuştur. Böylece Yavuz Sultan Selim’den sonra Osmanlı Devleti açık bir şekilde gazi uç
devleti geleneğini geliştirerek eski İslam hilâfetini yeni bir yorumla ihya etmiş oluyordu. Yeni hilafet
anlayışının temel fikri gaza, İslam’ın himaye ve savunulması olup Osmanlı Devleti’nin filen sahip
bulunduğu kudrete dayanıyordu.
(Halil İnalcık, Devleti Aliyye I, s. 146; Casim Avcı, “Hilâfet”, TDV İslam Ansiklopedisi, s.539-541’den düzenlenmiştir.)
1. ”Hilafet ile halife” kavramları arasındaki farklılık nedir?
187