Page 4 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 | 2.Ünite
P. 4
2 ÜNİTE
OKUMA
1. METİN
Hazırlık
1. Bir ulaşım aracı olan trenin kültürümüzdeki yeri ile ilgili düşüncelerinizi sınıfta sözlü olarak pay-
laşınız.
2. “Bireyin iç dünyasını yansıtan hikâyeler” ifadesinden ne anlıyorsunuz? Bu ifadenin size düşün-
dürdüklerini sözlü olarak anlatınız.
BİR SAATLİK TELÂKİ
Serin karanlıkta uzun zaman nefesimi tuttum, bekledim. Sessizlik vardı, derin koyu bir sessizlik.
Yalnız arada iki üç yağmur damlası düşüyordu, o kadar. Saçaklardan birinin altında, dizlerim karnı-
ma çekili, pardesüme gömülmüş duruyordum...
Raylar sakin, çelik şeritlerini uzatmış, yağmurdan cilâlı pırıl pırıldılar. Işıklar elektrik direkleri-
nin ucunda titrek kımıltılarla uzaklara kadar gidiyorlar. Arasıra bir düdük sesi ve alaca bir buhar gö-
rünüp kayboluyor. Uzaklardan gelen bir koku-belki de leylâk- ıslak ıslak yayılıyor.
Tren istasyona gelmiştir. Yolcular, uykulu gözleriyle inerler. Hava sakin ve serindir. Bavullarıyle,
çantalarıyle giderler. Yalnız oldu mu bir otel odası düşünürler. Kış günleri trenler sıcak olur, çekil-
mez. Baharda serinleşir, tenhalaşır.
Karşı gelen birini kucaklamadım. Beni hiç yolcu etmediler, ama anlarım. Üç kişi olmalı fazla de-
ğil. Biri annem, öbürleri ortadan. Ellerini öpmeliyim, alnımdan öpmeliler.
Metne Dair
Mustafa Kutlu’nun Bu arada bir tuzlu damla süzülmeli yanaklarımdan, çenemde durmalı, ya-
üslubu, hayata bakış hut burnumun ucunda durmalı, düşmemeli. Ama işte dedim ya, benim hiç
tarzı gibi gerçekçidir. karşılayanım olmadı.
Hikâyelerinde şahısların Bir kişi olsaydı, karım olurdu. Elinde buruşuk bir mendil, bir tek karan-
karakter, mizaç, sosyal fil, aceleci ürkek beklerdi. Uzaktan görmesine bayılırım. Koşup gelmez-
durum ve zihniyetleriyle di, gösterişten hoşlanmazdı. Gözleriyle kucaklardı beni, kimse duymazdı.
ilgili en küçük ayrıntıyı Omuzundan tutardım, çenesinden öperdim. Evimize doğru giderdik. Yağ-
bile kaçırmaz. mur belki yağardı, belki yağmazdı. Yolda hiç konuşmazdık, bundan emi-
nim. Yanımda, yapyakınımda giderdi, bir de elimi tutardı usulcana.
38