Page 162 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 162

GENEL SANAT TARİHİ

          devrim        : 1. Belli bir alanda yapılan hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik. 2. İnkılap. 3. Dünya görüşü, felsefe, bilim veya
                         sanatta birdenbire olan değişim; eskimiş olanı kaldırıp yerine yenisini koyma.
          divizyonizm   :  Resim  sanatında  boya  maddesinin  palette  karıştırılmadan  tuvale  küçük,  noktamsı  fırça  vuruşlarıyla
                         uygulanması.
          düşün         : Duyularla değil zihnî olarak tasarlanan, biçim verilen, canlandırılan nesne, olay, fikir, ide.
          entelektüel   :  1.  Bilim,  teknik  ve  kültürün  değişik  dallarında  özel  öğrenim  görmüş  (kimse),  aydın,  münevver.  2.  Fikir
                         sorunlarıyla ilgili.
          eskiz         : Fransızca “taslak” kelimesinden türemiş, bir fikrin ya da projenin ana hatlarını ortaya koyan hızlıca yapılmış
                         olan resim ya da çizim.
          etüt          : Bir çalışmanın son hâline geçmeden önce yapılmış, oldukça ayrıntılı çalışılmış, hazırlık çizimi veya resmi.
          ekspresif     : İfade edici.
          eyvan         : Üç yanı duvarlarla çevrili, avluya bakan yüzü açık, dikdörtgen planlı hacim.
                                                      F-G
          fantezi       : Tasarım ve hayal demektir. Sanatçının fantezisi, sanatçının tasarım ve hayal gücü.
          fil ayağı (filpaye)   : Eski taş yapılarda görülen çok yüksek ve kalın kâgir ayak.
          form          : Bir nesnenin şekli, boyutu, hareketi, dokusu, rengi ve tonu.
          fotomontaj    : Çarpıcı, provokatif veya mantık dışı imgeler elde etmek üzere kesilmiş fotoğraf, gazete parçaları veya rek-
                         lamları çizim ve harflerle birleştirme tekniği.
          fresk         : İtalyanca “taze” anlamındaki fresko kelimesinden türemiş, duvar üzerine ıslak alçı ile yapılmış resim.
          friz          : Klasik yapılarda saçaklığın arşitrav ve korniş arasında kalan kısmındaki dekoratif şerit.
          grafik sanatı   : Esas olarak renkten çok çizgi kullanımına bağlı sanat.
          gravür        : Ahşap ya da metal baskı levhalarıyla çeşitli kazı resim teknikleri kullanılarak gerçekleştirilen, çoğaltılmış her
                         tür sanatsal ürün.
          grotesk       : Hayal ürünü insan, hayvan ve bitki ayrıntıları içeren dekoratif tasarım.
                                                     H-I-İ
          hacim         : Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk, oylum, cirim, sıygı.
          hareketli soyut   : Varlığı duyularla algılanamayan somut karşıtı imgelerin hareketli algılanılması durumu.
          hologram      : Herhangi bir nesnenin lazer ile gösterilmesi.
          ideal         : 1. Ülkü, mefkûre. 2. Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan.
          ikona         : Hz. İsa, Hz. Meryem ve Hristiyan azizlerin resimlerinden oluşan tablolar.
          illüstrasyon   : Bir gazete, dergi, kitabın içinde yer alan bir metinle ilgili, onu açıklayan, somutlaştıran, süsleyen resim, de-
                         sen.
          imaret (imarethane)  : Osmanlı Dönemi’nde yoksullara yardım amacıyla oluşturulan hayır kurumlarına verilen isimdir.
          imge          : 1. Zihinde tasarlanan veya gerçekleşmesi özlenen şey, düş, hayal, hülya. 2. Duyularla algılanan, bir uyaran söz
                         konusu olmaksızın bilinçte beliren nesne, olay, hayal, imaj.
          imgesel       : İmge ile ilgili, hayalî.
          İronik        : Gülmece. Söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla alay etme.
          izometrik     : Yükseklik, genişlik ve derinlik ölçeklerinin sabit tutulması ve perspektif kullanılması yoluyla yapılan çizim.
                                                      K
          kabare        : Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri.
          kaide         : Bir heykelin ya da sütunun üzerine yerleştirildiği taban.
          kilit taşı    : Kemer, kubbe ve tonozların tepe noktalarına konan, örgüyü kilitleyerek üstüne gelen ağırlığı yanındaki taşla-
                         ra aktaran taş, anahtar taşı.
          kolaj         : Yapıştırılmış, bazen üstleri ve etrafı boyanmış fotoğraf, gazete, dergi ve duvar kâğıdı parçaları.
          kolektivizm   : Bireye hiçbir kişisel hak tanımayan ve birey karşısında toplumsal bütünün önceliğini özellikle vurgulayan öğ-
                         reti.
          kontrast      : 1. Karşıt, aykırı, zıt. 2. Karşıtlık, aykırılık, zıtlık. Latin uygarlığına ait mit ve efsanelerin bütünü.



          160
   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167