Page 164 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 164

GENEL SANAT TARİHİ

          stereoskopi   : İlkesi iki gözle görme olan ve belli kalınlıktaki nesnelerin üç boyutlu izlenimini veren optik alet.
          soyut         : Soyutlama ile elde edilen, varlığı ancak eşyada gerçekleşen mücerret, somut karşıtı, abstre.
          sömürge       : Bir devletin kendi ülke sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği; ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı
                         ülke, sömürülen ülke, müstemleke, koloni.
          stil          : Tarz, biçim, üslup.
          stilize       : Üsluplaştırılmış. Doğadaki formların belli bir üslup ya da teknik gereği sadeleştirilmiş şekli.
          stuko         : Alçı yoğunluklu süsleme tekniği.
          stüdyo        : Sanat çalışmaları için düzenlenmiş oda.
          strüktür      : Yapıda kullanılan malzemelerin uygun tekniklerle birleştirilmesine dayanan ve farklı işlevleri gerçekleştirmek
                         üzere kullanılan değişik yapı ögelerinin (duvar, döşeme, çatı vb.) yapının bütününü oluşturmak üzere statik
                         kurallar  uyarınca  bağlantı  kurması,  birleşmesi  ve  kurgudaki  tüm  yüklerin  zemine  güvenle  aktarılmasını
                         sağlayan bütün.
          sunak         : Pagan inanışına göre adak ve kurbanların tanrılara sunulduğu yapı.
                                                      T
          tabhane       : Osmanlı’da seyahat edenlerin bir külliyede parasız olarak konakladıkları yer.
          taç kapı      : Büyük bir yapının zengin bir biçimde süslenmiş anıtsal girişi, portal.
          taşist        : Lekeci.
          terakota      : Pişmiş topraktan yapılmış her tür kullanım eşyasının genel adı.
          tinsel        : Ruhi, manevi.
          tipografi     : Basım sanatı. Basımda kullanılan hurufatın tasarımlanması işi.
                                                     U-Ü
          ufuk çizgisi   : Sanatçının göz hizasında resim boyunca uzanan çizgi.
          uzam          : 1. Algılanan nesnelerin temel niteliği. 2. Bir nesnenin uzayda kapladığı yer.
          ünanimizm     : 20. yüzyılın başında Jules Romains tarafından kurulan, bireylere değer vermeden topluluğu meydana geti-
                           ren tek ruhu konu alan edebiyat akımı.
                                                     V-Y-Z
          varoluşçuluk   : Varoluşun özden önce geldiğini ve özü sürekli olarak yarattığını ileri süren öğreti.
          zanaat        : El ustalığı isteyen işler.




































          162
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169